Hasankeyf, Batman’a bağlı tarihsel değeri olan güzel ve küçük bir ilçe. Hasankeyf, sular altında kalacağı için, bu tarihi zenginliği ziyaret etmenin çok iyi bir fikir olduğunu düşündük ve gezimizi planladık. Batman şehir merkezine gittikten sonra, burayı biraz dolaşıp Hasankeyf yolunu tuttuk.
Hasankeyf, Batman il merkezine arabayla yaklaşık yarım saat mesafede. Batman’ın güneydoğusuna düşüyor. Henüz Batman’dan çıkıp birkaç km yol alır almaz, yolun sağı ve solunda sizi onlarca petrol kuyusu karşılıyor. Petrolü yerin metrelerce altından çeken koca koca tulumbalar adeta kocaman canavarları andırıyor. Yolu yarıladıktan sonra Dicle Nehri ile karşılaşıyorsunuz ve kalan yolun tamamını bu nehrin kenarından devam ederek tamamlıyorsunuz. Hasankeyf’e girmeden hemen önce yolun sağında hediyelik eşya satan tezgahlar büyük ilgi görüyor. Sonrasında da Dicle üzerine kurulmuş köprüden karşıya geçerek, yine hediyelik eşya satan bir sokağa girip bir şeyler satın alabiliyorsunuz.
Biz de bu sokağa girince hediye almaktan kendimizi alıkoyamadık. İlgimizi çeken birçok şey vardı. Bu sokağın bitiminde, kendinizi artık tarihin derinliklerine bırakabilirsiniz; zira her taraf tarihi kalıntı ve mağaralarla dolu. Ayrıca çok uzun bir vadi var. Tüm vadi boyunca mağara evler, mağaralar ve koca kayalar bulunuyor. Kuşların ötüşü şahane bir şekilde yankılanıyor. Vadiden 20 dakika kadar devam ettikten sonra, sağa saparak yukarılara çıkıp şehri kuşbakışı izleyebiliyorsunuz.
Doğrusu bu güzel ilçeyi gezip gördükten sonra, sular altında kalacak olması hepimizi çok üzdü. Bunca tarihi zenginliği su altında bırakan akıl nasıl bir akıldır anlayamadık. Umarım sizler de bu güzel yeri, baraj altında kalmadan görme şansına sahip olabilirsiniz.