KİTAP OKUMANIN VE KÜTÜPHANELERİN ÖNEMİ
Kitap okumak, cehaletin en büyük düşmanıdır. Kitap okuyan bir toplum gerek bilimsel gerekse de duygusal açıdan gelişir. Kitapların tek görevi bizi bilgi yığınları ile dolu makineler yapmak değildir. Onlar bize bilgi verirken, aynı zamanda duygusal anlamda da gelişmemizi sağlar. Empati kurmamızı, insanların herhangi bir söz veya davranış karşısında neler hissedeceklerini anlamamızı, açların, ezilenlerin halinden anlamamızı sağlar.
Kitap okumak bilgi dağarcığımızı zenginleştirdiği kadar hafızamızı da güçlendirir. İşleyen demir pas tutmaz atasözü misali işleyen, okuyan bir beyin de tembelleşmez. Ona ne kadar çok bilgi yüklenirse o kadar genişler. Dünyaya at gözlükleri ile bakmamak için çok okumalıyız. Sadece kendi düşüncelerimiz veya inançlarımızı yansıtan kitapları değil, bize zıt kitapları da okumalı, kendimizi geliştirmeliyiz. Okuduğumuz her bilgiyi uygulamak veya her inanışa inanmak zorunda değiliz. Ancak bizim düşüncelerimizi çürütmeye çalışan bir kitap başarılı olursa, demek ki biz yanlış yoldaymışız, doğru yolu bulmuş oluruz. Yok şayet bizim düşüncelerimiz çürütemezse o düşüncelere daha çok yoğunlaşır ve yine doğru yolda olduğumuzu anlamış oluruz.
Kitaplardan ve kitap okumaktan bahsedip de kütüphanelerden bahsetmemek olmaz elbette. Kütüphaneler ki biz insanların bilgi ve medeniyet yuvasıdır. Karanlıktaki bir toplumu aydınlığa çıkaracak, cehaleti yok ederek ilmi getirecek; savaşa son vererek barış ortamı kuracak kutsal yerlerdir. Bir ülkenin gelişmişliği, kütüphane sayısı ile doğru orantılıdır. Kütüphanesi çok olan bir toplumun, kitap okuyan bireyleri de çok olur. Bir ülkede kıraathane sayısı kütüphane sayısından fazlaysa oturup düşünmek gerekir. O ülkenin geri kalmışlığının sebebini başka yerde aramamak gerekir.
Gerek kütüphanelerden gerekse de kitaplardan mümkün olduğunca çok yararlanmalıyız. Boşta kaldığımız bir anda kendimizi atacağımız ilk yer kütüphaneler olmalıdır kafeler, kahvehaneler değil. Zaman kıymetli. Bu kıymetli zamanı kütüphanelerde harcayanlar geleceğe yatırım yapmış olurlar. Oysa aksi şekilde davrananlar büyük ziyan içindedir ve bunu er ya da geç anlayacaklardır.