Çocukluğunuzda Yaşadığınız Bir Anıyı Yazın

BİSİKLET KAZASI

Henüz ilkokul 4. sınıftaydım. O kısacık boyuma rağmen babam, Bisan markalı kocaman bir bisiklet almıştı bana, Bisikletin koltuğuna oturduğumda ayaklarım pedallara yetişmiyordu; ama yine de çok sevinçliydim. Çünkü yaşadığım mahallenin ilk bisiklet alan çocuklarından birisi bendim.

Ayaklarımın pedala yetişmesi için de güzel bir çözüm bulmuştum zaten. Bir battaniye parçasını bisikletin demir gövdesine sarmış, oraya oturarak sürmeye çalışıyordum.

Bisikletimi aldığımın henüz 3. günüydü. Artık bisikletin üzerinde, düşmeden ilerleyebiliyor, pedalları çevirebiliyordum. Ancak direksiyon hakimiyeti ve frene basmayı akıl etme yeteneğim gelişmemişti henüz. O gün yine öğrenme çabaları içindeydim. Yokuş aşağı geniş bir yolda, bisiklete binerek ilerlemeye başladık. Ben gittikçe bisiklet hızlanıyor ama frene basmak aklıma bile gelmiyordu. 50 metre kadar ötemde birkaç kadın ve bir çocuk, sırtları bana dönük şekilde yürüyorlardı. Yolu ortalamışlardı.

Frene bassam veya direksiyonu azıcık sağa veya sola çevirsem hiçbir şey olmayacaktı. Ama o an aklıma gelen tek şey ”Ebubekiiiiir, La Ebubekiiiiiiiir, çekiiiiliiiin” demek oldu. Ne frene bastım ne de direksiyonu çevirdim. Doğru Ebubekir adındaki çocuğa doğru gidiyordum hızla. Onlar da sanki sağır kesilmiş, duymuyorlardı. Olan oldu. O hızla Ebubekir’in sırtının ortasına geçirdim bisikleti. O yerde, ben yerde. Acıdan ben de almıştım nasibimi. ama Ebubekir daha şanslıydı; çünkü bana ikinci bir darbe gelmişti. Ben daha başımı kaldırmadan, ağır bir Osmanlı sillesi yedim yanacığıma. Ebubekir’in annesi indirmişti o silleyi. Zalim kadın, hala hissederim o sillenin etkisini…

 

Yorum yapın