Orhan Seyfi Orhon Hayatı ve Eserleri Kısaca

ÖZET
Hayatı Kısaca
Orhan Seyfi Orhon 23 Ekim 1890 tarihinde İstanbul’da Dünya’ya gelmiştir. 1914 senesinde Hukuk Mektebi’ni bitirdikten sonra Meclis-i Mebusan da yer alan Kavanin Kalemi’nde memurluk yapmıştır. Bu görevden sonra gazetecilik ve öğretmenlik de yapmıştır. Kurtuluş Savaş’ı yıllarında İstanbul Hükümeti’ni destekleyen “Aydede” dergisinde de görev almıştır. 1946 senesinde Zonguldak’tan CHP milletvekili olarak meclise girmiştir. 1960 senesinden sonra Adalet Partisi’nde görev almıştır. 1965 senesinde bu partiden de meclise girmiştir. 1922 – 1946 seneleri arasında Milliyet, Tasvir-i Efkâr, Ulus, Cumhuriyet gibi gazetelerde köşe yazarlığı ve mizah yazarlığı yapmıştır. Yaşamının son dönemlerinde Son Havadis Gazetesinde yazarlık yapmıştır. İlk şiirlerini arkadaşları ile beraber “Hıyaban” isimli dergide yayımlamıştır ve 1917 senesinde Yeni Mecmua da çıkan şiirleri ile adını duyurmuştur.
UZUN
Eserleri
Şiir: Fırtına ve Kar (1919), Peri Kızı ile Çoban Hikâyesi (1919), Gönülden Sesler (1922), O Beyaz Bir Kuştu (1941), Kervan (1946), İşte Sevdiğim Dünya (1965)
Düz Yazı: Fiskeler(1922), Asri Kerem (1942), Dün Bugün Yarın (1943), Kulaktan Kulağa (1943), Hicveler (1950), Gençlere Açık Mektup (1951), Düğün Gecesi (1957), Çakırların Derinliği (1958)
Orhan Seyfi Orhon Hayatı Uzun
Edebiyat tarihimize Beş Hececiler olarak geçen edebi toplulukta yer alan şairlerdendir. Orta ve lise eğitim hayatını Beylerbeyi Rüşdiyesi ve Mercan İdadisinde tamamlamıştır. Yükseköğrenimine Tıbbiye’de başlamıştır ancak bir anestezi sırasında fenalaştıktan sonra tıp eğitimden vazgeçmiş ve hukuka yönelmiştir. Darülfünun Hukuk Mektebi’nde öğrencilik yıllarındayken Hıyaban dergisini çıkarmış ve yayıncılığa başlamıştır.
1922 senesinde Peri Kızı ve Çoban Hikâyesi kitabında yer alan şiirlere yeni eserler ekleyerek Gönülden Sesler kitabını çıkarmıştır. Gönülden Sesler kitabı beklentilerini karşılamadığı için şiiri ikinci plana almıştır ve Yusuf Ziya ile beraber çıkarmış oldukları Akbaba’da mizah yazarlığı yapmıştır. Karagöz dergisinin sorumluluğunu ise 1928 – 1932 seneleri arasında üstlenmiştir.
1944 senesinde Ankara’da yapılmış olan mitingde öğrenci olayları ile ilgili görülmüş ve bakanlık emrine alınmıştır. 1945 senesinde ise gazetecilik hayatına Tasvir’deki yazıları ile beraber geri dönmüştür. Cumhuriyet ve Ulus gazeteleri incelendiği zaman yazılarını rastlanmaktadır. 1 Mart 1962 senesinde ise Son Havadis gazetesinde günlük yazılar yazmaya başlamıştır ve bu görevini hayatının sonuna kadar sürdürmüştür. 1972 senesinde İstanbul’da hayatını kaybetmiştir ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Edebi Kişiliği
Yayımlamış olduğu şiirlerine aruzla başlamıştır ancak daha sonradan hece ölçüsüne geçiş yapmıştır. Aruz ile başlamış olduğu eserlerinde Abdülhak Hamit Tarhan, Cenap Şehabettin ve Tevfik Fikret’ten etkilenmiştir. Hece ölçüsü ile yayımlamış olduğu şiirleri gazel biçimindedir. Şiirlerinde genel olarak bireysel duyguları işlemiştir. Ahenk unsuru bulunan ve zarif şiirlerinde genel olarak temiz ve duru bir dil gözlemlenmektedir. Genel olarak eserlerinde şahsi konuları işlemiştir. Yaşamış olduğu dönemde Rıza Tevfik’in ardından saz şiirine en çok yaklaşan şair olarak da bilinmektedir. Kimi şiirleri incelendiği zaman halk şiirinin şekillerine de rastlanmaktadır.

Yorum yapın