ÖZET
Asıl adı Mustafa İzzet Baki olan Abdülbaki Gölpınarlı, 12 Ocak 1900 tarihinde Dünya’ya gelmiştir. Mevlevi tarikatının üyesi olan gazeteci Ahmet Agâh efendinin oğludur. 1927 senesinde Erkek Muallim Mektebinden, 1930 senesinde de İstanbul Darülfünunu Edebiyat Fakültesinden mezun olmuştur. Balıkesir, Kastamonu, Kayseri, Konya liselerinde ve İstanbul Haydarpaşa Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği görevini yapmıştır. İstanbul Üniversitesi’nde yer alan Edebiyat Fakültesinde metinler şerhi okutmuştur. Ankara’da bulunan Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nde İslam – Tasavvuf Tarihi okutmaktayken TCK’nın 141. Maddesine aykırı davrandığından ötürü 1945 senesinde tutuklanmıştır.
Eserleri
Araştırmaları: Yunus Emre Divanı (1943-1948), Fuzuli Divanı (1950), Nedim Divanı (1951), Mevlâna Celaleddin (1951), Mevlânadan Sonra Mevlevilik (1953), Hayyam ve Rubaileri (1953) Rumeli’de Yürükler, Tatarlar ve Evlad-ı Fatihan (1957), Menâkıb-ı Hacı Bektaş-ı Veli (1963), Alevi Bektaşi Nefesleri (1963), Hafız Divanı (1968) ,100 Soruda Türkiye’de Mezhepler ve Tarikatlar (1969), 100 Soruda Tasavvuf (1969), Simavna Kadısıoğlu Şeyh Bedreddin (1966), Hurufilik Metinleri Kataloğu (1973), Tarih Boyunca İslam Mezhepleri ve Şiilik (1979),Tasavvuftan Dilimize Geçen Deyimler ve Atasözleri (1978), Kur’an-ı Kerîm ve Meali (1955), Nehc’ul belağa’dır.
UZUN
Abdülbaki Gölpınarlı Hayatı Uzun
Edebiyat konusunda birçok alanda uzman olan Abdülbaki Gölpınarlı tasavvuf, tarikatlar, divan edebiyatı ve İran Edebiyatı üzerine birçok araştırma yapmıştır ve bu alanlarda uzmanlığı bulunmaktadır. 25 Ağustos tarihinde İstanbul’da vefat eden ünlü edebiyatçı Üsküdar’da yer alan aile mezarlığına defnedilmiştir. Gelenbevi İdadisi son sınıfında eğitimini alırken babasını kaybetmesi üzerine öğrenimini yarım bırakarak Vezneciler’de kitapçılık, Çorum’un Alaca ilçesinde de ilkokul öğretmenliği yapmıştır.
1922 senesinde İstanbul’a dönerek sınavla İstanbul Erkek Mualliminin son sınıfına girmiştir ve devamında da İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ni bitirmiştir. Abdülbaki Gölpınarlı doktorasını da verdikten sonra aynı fakültede Metinler Şehri okutmuştur.
Abdülbaki Gölpınarlı Edebi Hayatı
1931 senesinde yayımlamış olduğu Melamilik ve Melamiler yapıtıyla adını duyurmuştur. Türkiyat Mecmuası, Şarkiyat Mecmuası, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Mecmuası gibi yerlerin yanı sıra çeşitli dergiler ve gazeteler üzerinde de birçok bilimsel makale yayımlamıştır. İslam ve Türk Ansiklopedisi’nin çeşitli maddelerini de yazmıştır. Küçük yaşlarda benimsemiş olduğu Mevlevilik, tasavvuf ve tarikatlar konusunda yer alan özgün çalışmaları sayesinde bu alanın güvenilen ismi olmuştur.
Abdülbaki Gölpınarlı’nın 1945 senesinde yayımlamış olduğu Divan Edebiyatı Beyanındadır’da yer almakta olan edebiyat eleştirileri bir takım tartışmalara da sebebiyet vermiştir. Kitabın savı doğrultusunda yer alan fikirlere göre divan edebiyatı İran Edebiyatı’nın sadece kötü bir taklidi idi. Toplum sorunlarıyla ilgilenmemekle suçladığı divan edebiyatını aynı zamanda insanları tembellik ve uyuşukluğa itmekle suçlayarak, toplumu hayalciliğe ve kadere boyun eğmeye özendiriyordu. Bu tartışmaların sonrasında divan edebiyatına daha olumlu şekilde yaklaşmaya başlayan edebiyat üstadı 1948 senesinde Fuzuli Divanı ve 1951 senesinde Nedim Divanı gibi eserler yayımlamıştır.