Nihad Sami Banarlı Hayatı ve Eserleri Kısaca

ÖZET
Hayatı Kısaca
1907 yılında İstanbul Fatih’te doğmuştur. Banarlı, Trabzon milletvekili, şair Ömer Hilmi’nin torunu, vali ve şair İlyas Sami ile Nadire Hanım’ın oğludur. Soyadı babasıyla annesinin mezarlığının bulunduğu Tekirdağ Banarlı Köyü’nden almıştır. İlk ve orta öğrenimini İstanbul’da yapmıştır. İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu’ndan 1927 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nden 1929 yılında mezun olmuştur. İstanbul’da çeşitli okullarda öğretmenlik yapılmıştır. 1969 yılında kendi isteği ile emekli olmuştur. Öğretmenliği sırasında pek çok farklı kurumda görev almıştır. 13 Ağustos 1974’de 67 yaşındayken İstanbul’da vefat etmiştir. Mezarı Rumelihisarı’nda Aşiyan Mezarlığındadır.
UZUN
Eserleri
Yahya Kemal Yaşarken (1959), Yahya Kemal’in Hatıraları (1960), Türkçe’nin Sırları (1940), Şiir ve Edebiyat Sohbetleri (3 cilt, 1951-1954), Resimli Türk Edebiyatı Tarihi (2 cilt, 1948-1975-1979), Destan’ı Tevarih’i Mülük’i Ali Osman ve Cemşit ve Hurşid, Mesnevisi (Ahmedi) (1933), Namık Kemal ve Türk Osmanlı Milliyetçiliği, Büyük Nazireler Mevlid ve Mevlid’de Milli Çizgiler, Edebi Bilgiler (1940), Metinlerle Edebi Bilgiler  (3 cilt, 1955-1960), Başlangıçtan Tazminata Kadar Türk Edebiyatı Tarihi, Fatih’in Zafer Sırları.
Nihad Sami Banarlı Hayatı Uzun
 Nihat Sami Banarlı, edebiyat araştırmacısı ve tarihçesi demek yeterli değildir. Roman, şiir, tiyatro, hikâye, makale, deneme ve fıkra türleriyle ilgilenmiştir. Bu alanlarda güzel eserler ortaya koymuştur. Ama zamanını daha çok edebiyat tarihçiliğine ayırmıştır. Edebiyat tarihçisi unvanına layık görülmüştür.
Trabzon kökenli bir ailenin oğludur. Trabzon’un Alemdarzadeler soyuna mensuptur. Dedesi, Fatih Sultan Mehmet’in bayraktarlığını yapmıştır. Dedesi Hilmi Efendi, ilk kurulan Meclis-i Mebusan’ında Trabzon mensubu olarak vazife görmüştür. Aynı zamanda bir şairdir. Babası da bir vatan şairidir. Sonuç olarak şair kökenli bir aileden gelmektedir. İlk olarak lise yıllarında hece ve aruzla şiirler yazmıştır. Ama edebiyat tarihine ve diğer türlerle ilgilendiğinden şiire fazla zaman ayıramamıştır.

 

:eşitli okullarda edebiyat öğretmenliği yaptıktan sonra kendi isteğiyle emekli olmuştur. Öğretmenlik yaparken, pek çok kuruluşta da görev almıştır. 1948 yılından itibaren Hürriyet gazetesinde yazmaya başlamıştır.

Yorum yapın