Verirsen Doyur Vurursan Duyur
İnsan bir işi yapacaksa tam yapmalı ki bir işe yarasın, birilerine fayda sağlasın. Örneğin bir yoksula yedirmeye karar verdiyseniz, ona karnını doyuracak güzel bir yemek verin. Bir iki lokmadan veya kuru bir ekmekten ona pek de yarar gelmez. Ancak karnını doyuracağı güzel bir yemek onu fazlası ile mutlu edebilir.
Ya hep ya hiç ifadesini hepimiz duymuş ve günlük yaşantımızda kullanmışızdır. Yukarıda geçen ”doyur” ifadesi yemek ile ilgili olsa da aslında bu atasözümüz geniş bir anlamda kullanılmaktadır. Örneğin bir insanı ya tam seveceksin ya da ondan tamamen uzak duracaksın. Bir insanla ya adamakıllı dost olacaksın, gerekenleri yerine getireceksin ya da ona hiç yanaşmayacaksın. Ya derslerine önem verip çok çalışacaksın ya da okulla hiç zaman harcamayacaksın. Velhasıl ne yapacaksan en iyi şekilde yapacaksın.
Birine karşı düşmanlık beslersen bunu da raconuna göre yapacaksın. Dost görünüp de kişiye düşman olmak, onu arkasından vurmaya çalışmak mertlik değildir. ”Ben senin düşmanınım, sana zarar vereceğim, koru kendini” diyebilmektir mertlik.