Trablusgarp Savaşı, son dönemlerini yaşayan Osmanlı Devleti ile siyasi birliğini yeni tamamlamış olan İtalya arasında gerçekleşmiş bir savaştır. Bu savaşta genç bir komutan olan Mustafa Kemal askeri yeteneklerini kanıtlamış ve Avrupa tarafından “Hasta Adam” yakıştırması yapılan Osmanlı Devleti’nin hala savaş kazanma gücü olduğunu göstermiştir.
Trablusgarp Savaşı Öncesinde Durum
Coğrafi keşifler nedeni ile güçlü Avrupa ülkeleri yeni topraklar keşfederek sömürgeleri altına alma yarışına girdiler. Tüm Avrupa devletlerinin bu dönemde rotası denizaşırı ülkeler olmaya başladı. Bu ülkelerin çok büyük bir hammadde kaynağı olması tüm zenginliğin Avrupa ülkelerine akmasına neden oluyordu. Neredeyse Afrika topraklarının birçoğunu, güçlü Avrupa ülkeleri kendi arasında sömürgeleştirmişti.
19. yüzyılın sonlarında ise siyasi birliğini geç tamamladığı için sömürgecilik yarışında geride kalan İtalya da sömürge arayışına girerek Kuzey Afrika’da bulunan son Osmanlı topraklarını hedef seçti. Bu topraklar ise Trablusgarp ve Bingazi’dir.
Bu dönemde Fransa Tunus’a girmişti. İngiltere ise kendine Mısır’ı ayırmıştı. İtalya Kuzey Afrika’da bulunan Trablusgarp ve Bingazi’yi seçtiğinde Avrupalı büyük devletler bu duruma ses çıkarmadı. Çünkü bu topraklarda güçlü başka bir Avrupa ülkesi olmasındansa güçsüz bir İtalya görmeyi tercih ettiler. Bu dönemde İtalya diğer Avrupa ülkeleri ile gizli anlaşmalar yaparak bu toprakları işgal etme kararı aldı.
İtalya’nın ise bu toprakları seçmesinin çok önemli nedenleri vardır. Öncelikle Trablusgarp, coğrafi yönden İtalya’ya oldukça yakındı. Bunun yanında Osmanlı Devleti’nin gücünün tamamen zayıflamış olması ve bu toprakları uzun yıllar savunmasız bırakmış olmasıydı. Aynı zamanda işgal durumunda Osmanlı Devleti’nin buraya asker göndermesinin de mümkünatı yoktu. Çünkü karadan Avrupa devletlerini aşması zordu. Denizden yardım göndermek için ise bir donanmaları bulunmuyordu. Bu durum da Trablusgarp’ı işgale hazır hale getiriyordu.
İtalya’nın İşgal Hazırlıkları
Trablusgarp 1551 senesinde Osmanlı egemenliğine girmiştir. 1864 yılında ise vilayete dönüştürülmüştür. Daha sonra 1877 yılına geldiğinde ise başkente bağlı kalacak bir sancak haline dönüştürüldü. Bu dönemlerde ise Osmanlı Devleti büyük bir karışıklık yaşıyordu. II. Abdülhamit yerine tahta Mehmet Reşat gelmiş, İttihat ve Terakki Cemiyeti de yönetimde tamamen söz sahibi olmuştu. Bununla birlikte devleti en çok zorlayan durum ise Balkanlardaki karışıklıktı.
Tüm bu olumsuz durumlar İtalya açısından Trablusgarp’ı işgal etmek için iyi birer neden haline geldi ve işgal planlarını hayata geçirmeye karar verdi. Hem karada hem de denizde savaşabilmek için gerekli hazırlıklarını tamamladı ve 1911 senesinde askeri olarak harekete geçme kararı aldılar.
28 Eylül 1911 tarihinde Osmanlı Devleti’ne bir nota verildi. Bu nota İtalya açısından yalnızca bir bahaneydi. Bu notaya gösterilen bahane ise Osmanlı Devleti’nin Trablusgarp ve Bingazi’nin gelişmesine hiçbir katkıda bulunmamasıydı. Bu topraklar kendilerine yakın olduğundan buraya medeniyet götürebileceklerini öne sürüyorlardı. Osmanlı Devleti ise notaya karşılık verseler de İtalyanlar işgal kararını çoktan almıştı ve hatta hazırlıklarını tamamlamışlardı. Beklenen olay ise 29 Eylül 1911 tarihinde oldu ve İtalya, Osmanlıya karşı savaş ilan ettiğini açıkladı.
Trablusgarp Savaşı’nın Başlaması
29 Eylül 1911 tarihinde İtalya, Kuzey Afrika’daki son toprak parçası olan Trablusgarp ve Bingazi’yi işgal etme kararı karşısında Osmanlı tamamen çaresiz durumdaydı. Bu dönemde hem askeri, hem siyasi hem de ciddi bir ekonomik bunalım içerisinde olan Osmanlı Devleti, İtalya karşısında Trablusgarp’ı savunabilecek durumda değildir.
Bununla birlikte İtalya İngiltere ve Fransa’nın da desteğini arkasına almıştı. İtalya saldırılarına ilk olarak Adriyatik Denizi’nde bulunan Osmanlı gemilerini batırmakla işgale başladı. 30 Eylül 1911 tarihinde ise rotasını Trablusgarp’a yöneltti. Burada kalan son Osmanlı güçlü eski ve yetersiz silahlarla İtalya’ya karşılık vermeye çalışıyordu. İtalya 5 Ekim gününde Trablusgarp’a girdi. Aynı zamanda 18 Ekim’ de Derne’ye ve 20 Ekim’de ise Bingazi’ye asker çıkardılar. Hem sayı hem de silah üstünlüğüne rağmen buradaki Osmanlı ordusu da karşılık vermek için saldırıya geçmek durumunda kaldı. Bu saldırı karşısında İtalya geri çekilmek zorunda kaldı.
Mustafa Kemal ve Arkadaşlarının Trablusgarp’a Gelmesi
Trablusgarb ve İtalya arasındaki mücadele devam ederken Osmanlı subaylarından olan Mustafa Kemal, Fuat Bulca, Nuri Conker, Fetih Okyar, Binbaşı Enver kimlik değiştirerek Trablusgarp’a gelmeyi başardı. Burada vakit kaybı yaşamadan bölgedeki tüm kuvvetleri bir araya getirerek halkın da bu direnişe destek vermeleri için ikna çabasına başladılar.
Başlatılan bu direniş hareketi başta İtalya olmak üzere tüm Avrupa tarafından beklenmeyen bir durumdu. Trablusgarp’ta bulunan tüm güçler üç farklı koldan saldırıyor ve toprakları korumaya çalışıyordu. Bu sırada Binbaşı Mustafa Kemal,Derne Komutanlığının başındaydı. Kurmay Albay Neşet Trablus Komutanlığını yönetirken Kurmay Binbaşı Enver ise Bingazi Komutanlığını yönetiyordu.
Bu değerli Osmanlı subayları Trablusgarp ve Bingazi’de yoktan bir ordu var etmiş ve İtalyanlar ile kıyasıya bir mücadeleyi başlatmışlardır. Bu mücadele sırasında Mustafa Kemal 22 Aralık tarihinde Tobruk Savaşı‘nı kazanmıştır. Hatta bu mücadele sırasında Derne’deki savaş sırasında gözünden de yara almıştır.
Osmanlı Direnişi Karşısında İtalya’nın Çaresiz Kalması
İtalya her ne kadar Osmanlı gemilerini batırıp içeride isyan başlatmaya çalışsa da burada çok güçlü bir direnişle karşılaştı. Savaşın şiddeti her saniye daha da büyürken İtalya’da karşılaşmış olduğu bu direniş karşısında iç bölgelere girmekte zorlanıyordu. Bu nedenle savaşın seyrini değiştirmek ve Osmanlı’yı anlaşmaya zorlamak için Çanakkale Boğazı’nı bombalamaya başladılar. Bu dönemde Osmanlı Devleti boğazları başka gemilerin geçişine kapatma kararı aldı.
Bu sefer de İtalyanlar On İki Ada ve bazı Osmanlı şehirlerini baskı altına almaya başladı. Daha sonra Rodos Adası’na yöneldiler. Ancak Trablusgarp’ı bir türlü almaya güçleri yetmedi. Bu dönemde ise Balkanlarda çok ciddi bir karışıklık çıktı. 8 Ekim 1912 yılında Karadağ Osmanlı Devleti’ne savaş ilan ederek Balkan savaşları başlamış oldu. Bu yeni savaş ise İtalyanlarla anlaşma yapmaya ortam yarattı.
Trablusgarp Savaşının Sonuçları ve Önemi
Trablusgarp Savaşı merkezden herhangi bir yardım gelmeden sadece subayların halkı örgütlemesi neticesinde verilen bir savaştır. Bu savaş halkın ve genç komutanların omuz omuza kazandığı bir zaferdir. Osmanlı Devleti’nin bir donanması yoktu ve askeri yardım göndermek mümkün değildi. Tam teçhizatlı İtalya bu büyük halk direnişi karşısında yalnızca 3-4 kilometre kadar içerilere girebilmişti. Bununla birlikte Hasta Adam olarak nitelendirilen Osmanlının hala savaşabilme gücü olduğunu gösteren bir savaştır. Trablusgarp Savaşı sonuçları ise beklenilen gibi olmamıştır.
Ancak Trablusgarp savaşarak kazanılmasına rağmen Osmanlı Devleti bu zaferi elinde tutmayı başaramamıştır. Ortaya çıkan Balkan savaşları nedeni ile Osmanlının elinde kalan son toprak parçası da kaybedilmiştir. Bu savaş sonrasında gelişen olaylar nedeni ile On İki Ada geçici olarak Yunan işgaline karşın İtalya’da bırakılmıştır.
Tüm bunların neticesinde Trablusgarp Savaşının önemi büyüktür. Bu savaş Mustafa Kemal’in ilk savaşıydı ve dünyaya aklını ve zekâsını gösterme fırsatı bulmuştur. Kurtuluş Savaşı sırasında Mustafa Kemal’in halkın gücüne inanması ve halk desteğini yanına alması da yine Trablusgarp’ta elde edilen başarının sonucudur. Ayrıca ilk uçak da yine bu savaş sırasında kullanılmıştır.