ÖZET
Hayatı Kısaca
Rıza Tevfik Bölükbaşı Edirne’ye bağlı olan Cisr-i Mustafapaşa kasabasında 7 Ocak 1869 tarihinde Dünya’ya gelmiştir. İlk tahsiline dört buçuk yaşında olduğu sıralarda doğmuş olduğu kasaba da başlamıştır. Eğitimine Sion Mektebi, Beylerbeyi, Davutpaşa ve Gelibolu rüştiyelerinde devam etmiştir. Gelibolu da olduğu sıralarda şiirle ilgilenmeye başlamıştır.
1886 senesinde İstanbul’a gelerek Galatasaray Sultanisi’nde yatılı ve parasız olarak eğitim görür ancak üst üste sınıfta kalınca ve okuldan atılınca Gelibolu’ya geri dönmüştür. 1907 senesinde Refik Bey’İn ısrarları doğrultusunda İttihat ve Terakki Cemiyetine katılmıştır. Edirne’den milletvekili seçilerek meclise de girmiştir.
1918 senesinde Hürriyet ve İtilaf Fıkrasının iktidar olduğu dönemde Maarif Nazırı olmuştur ve 1919 – 1920 senelerinde Şûrâ-yı Devlet Başkanlığı yapmıştır. 1920 senesinde Sevr antlaşmasını imzalayan heyet arasında yer almaktadır. Milli Mücadele aleyhinde olduğundan ötürü Milli Mücadele’nin zaferle sonuçlanmasından sonra ülkeyi terk etmiştir. 30 Aralık 1949 senesinde İstanbul’da hayatını kaybetmiştir.
Eserleri
Düz yazı: Lex Textes Houroufis(1909), Felsefe Dersleri(1914/1915), Mufassal Kamus-ı Felsefi(1914-1919), Abdülhak Hamid ve Mülahazat-ı Felsefiyesi(1919),
Çeviri Şiir: Ömer Hayyam’ın Felsefesi,
Şiir: Serab-ı Ömrüm(1934)
UZUN
Rıza Tevfik Bölükbaşı Hayatı Uzun
Dört buçuk yaşında başlamış olduğu tahsiline Sion Mektebi’nde devam etmiştir. Bu mektepte Fransızca ve İbranice gibi yabancı dilleri öğrenmiştir. Babası İzmit savcı yardımcılığına atanması üzerine tahsil hayatı yarım kalır ve ailecek gitmiş oldukları İzmit’te sıtma hastalığına yakalanırlar. Bölükbaşı burada annesini kaybetmiştir ve babası İstanbul’a döndükleri zaman Nergis Eda ismindeki bir hanımefendi ile evlenmiştir.
İstanbul’da Mülkiye Mektebi’ne kaydolduktan sonra hayatının dönüm noktası gerçekleşmiştir. Okumuş olduğu dönemde okul kadrosunda yer alan seçkin kişiler sayesinde Rıza Tevfik’in edebiyata olan ilgisini arttırmıştır. 1890 senesinde gelişen bir jurnal çerçevesinde hocaların büyük bir kısmı görevden uzaklaştırılmıştır ve öğrenciler bunun üzerine isyan başlatmıştır. Bu olaylarda adı geçen Bölükbaşı da okuldan atılmıştır.
Rıza Tevfik, Zeki Paşa’nın yardımları ile Tıbbiye’ye kabul edilmiştir. Bu dönemlerde akrabaları tarafından hayatının düzene sokulması için Darülmuallimat müdiresi olan Ayşe Sıdıka Hanım ile evlendirilmiştir. Mülki Tıbbiyeyi 1899 senesinde bitirmesinin üzerine birçok olaya karıştığı için hem diplomasını alamamıştır hem de İstanbul dışına çıkması yasaklanmıştır.
1907 senesinde İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne katılmıştır ve Meşrutiyet’in ilanının ardından İstanbul halkına Meşrutiyet’i öven konuşmalar yapmıştır. Meclise girdikten sonra birçok olay yaşayan ve meclisin dağılmasının üzerine bir yıl boşta kalan Bölükbaşı daha sonra Karantina Meclisi’ne üye olmuştur.
Milli Mücadele’nin kazanılmasının üzerine ülkeyi terk ettikten sonra Kahire’ye gitmiştir ve buradan Ürdün Emiri Abdullah’ın daveti üzerine Mekke’den Amman’a geçmiştir. 1928 senesinde çocuklarının yanına New York’a gittikten sonra Amman’a geri döner ve 1934 senesinde emekli oluncaya dek buradaki görevine devam etmiştir.
Edebi Kişiliği
Yazmış olduğu şiirlerde heceyi başarılı bir şekilde kullanmıştır. Şiirlerini öncelerinde Servet-i Fünun geleneği ile yazsa da daha sonraları şiirini ulusal kaynaklarımızdan yaratmayı düşünmüş ve halk edebiyatından faydalanmıştır. Yazılarında genel olarak günlük konuşma ağzını kullanmıştır.