Recep Bilginer Hayatı ve Eserleri Kısaca

Recep Bilginer 1922 yılında Adana’da doğmuştur. Lise öğrenimini Konya Lisesinde görmüştür. Daha sonrasında ise İstanbul Gazetecilik Enstitüsü’ne devam etmiştir. Buradan da mezun olduktan sonra Vatan gazetesinde çalışmaya başlamıştır. Belli bir dönem İstanbul Şehir Meclisinde de görev yapmıştır.  Kendi çıkarttığı Akın ve Tasvir gazetelerinde kendi düşüncelerini paylaşmıştır. Düşünce ve Yeni Çağ dergilerini de çıkartmıştır. Gazeteci ve tiyatro yazarı olan yazar edebiyata şiir ile başlamıştır. Bunun ardından tarihsel oyunlar yazarak kendini bu yönde geliştirmeye başlamıştır. Hatta bir dönem ödül bile almıştır. Yunus Emre İlme Hizmet Vakfı Ödülü ve Türk Dil Kurumu Oyun Ödülüne layık görülmüştür. Tiyatro konusunda önemli eserlere imza atmıştır. Yazdığı bazı oyunları ise devlet ve şehir tiyatrolarında sahne almıştır. 1998 yılında ise Kültür Bakanlığı tarafından Devlet Sanatçısı unvanına layık görülmüştür.

Tiyatro: Mevlana: Aşık ve Maşuk (1992), Karım ve Kızım (1985), Kıskanç (1997), Ben Devletim (1965), Gazeteciden Dost (1962), Utanç Dünyası (2001), Sevgi ve Barış (1989), Parkta Bir Sonbahar Günüydü (1988), Sevdiğim Adam (1990), İsyancılar (1964)

15 Mayıs 1922 tarihinde Adana’da doğan şair ve tiyatro yazarıdır. Tatarağası unvanlı bir ailenin oğludur. İlkokulu Adana’da ortaokul ve liseyi ise Konya’da okumuştur. Konya Lisesini bitirdikten sonra 1940 yılında İstanbul Gazetecilik Enstitüsünde devam etmiştir. Edebiyat hayatına yazdığı bir şiir ile başlamıştır. İstanbul’a geçtikten sonra ise Yeniçağ gazetesini yayınlamıştır. Eskişehir’de çıkan günlük bir gazete olan Eskişehir gazetesinde köşe yazıları yazmıştır. Burada yazdığı köşe yazıları sayesinde adını kısa sürede duyurmaya başlamıştır. Eskişehir’de genç bir grup ile Türk’e Doğru ve Bozkır isimli edebiyat dergilerini çıkarmıştır. Daha sonrasında ise kendi başına Düşünce dergisini yayınlamıştır. Söz Milletin gazetesinde bir şiir yayınlamıştır. Yazdığı bu şiir yüzünden İstanbul’da tutuklanmıştır. Hapishane anılarını Utanç Dünyası isimli piyesinde anlatmıştır. Yazdığı bu piyes sayesinde 1970 yılında kendisine ”en iyi yazar ödülü verilmiştir.” Mezun olduktan sonra ise dönemin önemli gazetelerinden birisi olan Vatan Gazetesinde çalışmaya başlamıştır. 1961 – 1963 yılları arasında günlük Hakikat-i Tasvir gazetesini çıkarmaya başlamıştır. Bu gazetede neredeyse çoğu işi kendisi üstlenmekteydi. Köşe yazarlığından sekreterliğine kadar gazetenin çoğu işini kendisi yapmaktaydı. Bu sayede de birçok hayranı olan kişi olmuştur.

Hayatını kaybetmesine kadar geçen sürede birçok tiyatro eseri yazmıştır. Yazdığı oyunlar ile birlikte edebiyat dünyasına damga vurmuştur. Edebiyat hayatına okul döneminde yazığı şiir ile başlamıştır. Yazdığı şiirler genel olarak hasret şiirleridir. Recep Bilginer’e göre tiyatro, şiir ve roman söz sanatlarıyla toplumdaki kötülüklere hücum etme sanatı olmuştur. Yazdığı tiyatrolar için hazırlıklar yapmış ve araştırmalar yönelmiştir. Tiyatro eserlerinde genellikle toplumun aksayan yönlerini işlemiştir. Köy konusunu işleyerek halkın derdini anlamayı amaçlamıştır. Çoğunlukla Güney Anadolu köylerinde geçen olayları yazmıştır.