Panait İstrati Hayatı Kısaca

Panait İstrati 10 Ağustos 1884 yılında Romanya’da doğmuştur. Balkanların Maksim Gorki’si olarak anılan Romen yazar Romanya’nın bir liman kenti olan İbrail’de doğmuştur. Çocukluğunu içlerinde İstanbul’un da bulunduğu birçok Osmanlı Devleti kentinde geçirmiştir. Babası Yunan asıllıdır. Zamanında Mısır, Lübnan, Suriye gibi yerleri gezme fırsatı bulmuştur. Bu dönemlerde bulduğu bir sözlük sayesinde ise Fransızca öğrenmiştir. 1921 yılında Fransa’nın Nice kentine gitmiştir. Yalnızlığı nedeniyle birkaç defa intihar girişiminde bulunmuştur. O sırada ise Romain Rolland adına yazılmış ancak gönderilmemiş mektup bulunmaktaydı. Romain Rolland’ın da öncülüğünde roman ve öykü yazmaya başladı. Çok kısa zamanda ise büyük üne kavuştu. 1927 Ekim devrimi onuncu yıl törenlerine katılmak için Sovyetler Birliğine çağırılmıştır. Orada Yunanlı yazar N. Kazancakis ile tanışarak oranın dilini öğrendi. 1929 yılında yazdığı “Öbür Işığa Doğru” isimli yapıtında Sovyet yönetimini çok ağır bir şekilde eleştirmiştir. Bu kitabı o sırada işçi hareketlerine sahne olan Avrupa’da olumsuz etki yaratmıştır. Istrati bundan sonra ise yalnız kalarak hayatını büyük bir düş kırıklığı içinde geçirmiştir.

Les recits d’Adrien Zograffi (1924), Oncle Anghel (1924)

İlk romanı olan Kira Kiralina Türk Yazar Yaşar Nabi Nayır tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Panait İstrati yazdığı tüm eserlerini asıl ana dili Romence ile yazmak yerine Fransızca ile yazmayı tercih etmiştir. Sovyetler Birliğini gezmiştir. Sovyetler Birliğini eleştiren kitap yazmıştır. Sovyetler Birliğini gezdikten sonra umutsuzluğa kapılarak politik mücadelenin Dünya’da bir şeyleri değiştirmek için yetersiz olduğu düşüncesine kapılmıştır. Romanlarının çoğunda yaptığı yolculukları anlatan Istrati gezdiği ülkelerden çok gezdiği yerlerdeki insanlar ön plandadır. Eserlerinde gerçek bir insan sevgisi mutlaka hissedilir. Onlara karşılıksız ve koşulsuz yaptığı sevgileri de anlatan yazar bunların başına getirdiği belalar kadar, onlara yaptığı katkı da nesnel bir biçimde anlatılır.

En büyük eseri olarak tanımlanan Mihail eseri büyük bir başyapıt olarak görülmektedir. Bu kitapta Panait Istrati’nin diğer çoğu romanlarında başkahraman olan Adrian Zografi ile Mihail’in arkadaşlığı anlatılmaktadır. Bu arkadaşlık ideal bir sevgi görüşünü simgelemek için kullanılır. 18 Nisan 1935 yılında 50 yaşında iken hayatını kaybetmiştir.

Panait Israti hayatı boyunca hep yalnız kalmıştır. Yalnızlığından dolayı yazdığı eserleri bulunmaktadır. Istrati çok gezgin bir kişiliktir. Zamanında Suriye, Mısır, Lübnan gibi yerleri gezmiştir. BU seyahat sırasında bulduğu bir sözlük sayesinde Fransızca’ yı öğrenmiştir. Sovyetler Birliğine giderek buradaki yaşamı gözlemleyerek eserlerinde bunları kullanmıştır. Bir eserinde Sovyetler Birliğinin yönetimini eleştirmiştir. Bu kitap dönemin Avrupa’sında büyük tepkiye yol açmıştır. Istrati genellikle yazdığı eserlerinde seyahatlerinden bahseder. Ancak gezdiği yerlerden ziyade gezdiği yerlerdeki insanlardan bahsetmektedir. Eserlerinde bu insanların yapısı, durumlarından bahsetmektedir. İnsan sevgisi eserlerinde sıkça rastlanılan bir temadır. Mihail eseri ile bütün dünyaya ismini duyurmuştur.