Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur Atasözü ile İlgili Kompozisyon

Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur

Öfkenin bulunduğu yerde mantığın durması mümkün değildir. Öfke anında kişi ne yaptığını bilmez ve ne yapacağını tasarlayamaz. O an içinden ne geliyorsa onu söyler ve yapar. Bu da hem öfkelenen kişinin büyük zararlara uğramasına sebep olur.Öfke de tıpkı diğer duygular gibi tamamen beynimizin hakimiyetinde değildir. Hatta çoğu defa beynimize o hükmeder. Mantık ile öfkenin çatıştığı bir durumda, çoğunlukla öfke kazanır. Ancak ne yazıktır ki kaybeden de kişinin ta kendisi olur. Öfkenin en tehlikeli boyutu, bir şeylerin acısını bir insandan çıkarmaktır. Maalesef bu da ya fena halde bağırıp çağırmakla ya da fiziksel şiddet kullanmakla olur. Öfkesine kapılıp muhatabına fiziksel şiddet uygulayan kişi, geri dönüşü olmayan durumlara sebebiyet verebilir. Örneğin o anda elindeki kesici veya delici bir aletle, muhatabına zarar veren kişi, o kişinin canından olmasına veya kendisinin ömür boyu hapis kalmasına neden olabilir. Dünyanın en güçlü insanı, öfkesine sahip olan insandır, derler. Gerçekten de öfkesine sahip olamayan, çabucak sinirlenip parlayanların ve bunu da fiziksel şiddet olarak yansıtanların çok aciz, güçsüz kişiler olduğunu görürüz.Öfkesini birilerine zarar vererek yatıştırmaya çalışan kişiler, kendilerine geldiklerinde büyük bir pişmanlık duyarlar; ancak ne yazık ki bu pişmanlık, çoğu defa, fayda vermeyen son pişmanlıktır. Çünkü onun öfkelendiği kişi belki çoktan kırılmış veya başka şekilde zarar görmüştür. O kırgınlığı gidermek, kişinin gönlünü almak da artık imkansız hale gelmiştir. Öfkemize her an sahip çıkmayı bilmeliyiz. Ani öfkelenmelerde, insanların bulunduğu mekanlardan uzak durmaya çalışmak, iyi bir tedbir olabilir.

 

Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur Atasözü;  Kapadokya Üniversitesi Mezunu Radyoloji Teknisyeni Elif Yıldırım aşağıdaki yazıyı petinya.com okuyucuları için kaleme alımıştır.

 

Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur Atasözü

Atasözleri, hayatımızın birçok alanında sıklıkla kullandığımız kalıplaşmış cümlelerdir. Geçmişten bu yana yüzlerce atasözü ve deyim kullanılmaktadır. Bugün sizlere “Öfkeyle Kalkan Zararla Oturur” atasözünden bahsedeceğiz.

Yanlış kararlar almamak ya da zarar verici sonuçların oluşmaması için bir işi yapmadan evvel uzun uzun düşünmeliyiz. Bazen yaşadığımız duygu yoğunluklarını mantık süzgecinden geçirmemiz gerekir. Yeri geldiğinde küçük detaylara dahi önem verilmeli. Eğer ben bunu yaparsam bunun sonuçları şu şekilde olabilir diye varsayımlarda bulunmalıyız.

Her şeyde olduğu gibi sağlıklı karar alma konusunda da emek harcamak önemlidir. Düşünmek de bir emektir. Ruhumuzu ve aklımızı ayakta tutan şeydir düşünmek. Mantığı idrak etmek için düşüncelere ihtiyaç duyarız. Bu ihtiyaçlar doğrultusunda ise birtakım kararlar alırız. Bu kararlar ve seçimler yığını ise eylemlerimize dönüşür. Bu nedenle düşünürken temkinli, ölçülü ve hakkaniyetli olmamız gerekir.

Eğer bir insan düşünmeden hareket ediyorsa öfkesine yenik düşmesi de yüksek bir olasılıktır. Veyahut öfkesini bastıramıyorsa iradesi zayıf bir bilince sahip demektir. Öfke ve kin gibi duygular yalnızca yüktür insana. Kalbine, ruhuna, ömrüne yüklenmiş bir ağırlıktan ibarettir. Ve sonucunda zararlı çıkan da yine kişinin kendisidir.

Çünkü öfkesine hakim olamayan insan irade gücünü de yitirmiş demektir. Sadece düşüncelerini değil davranışlarını da kontrol edemez. İstemediği sözler söylemesi ya da istemediği davranışlarda bulunması da bundan ötürüdür. Sonrasında pişman olacağımız veya utanacağımız, üzüntü duyacağımız işler yapmamak için öncesinde sabırlı ve kontrollü davranmamız lazım. Bunun en önemli noktası ise öfkemize hakim olabilmekten geçiyor.

Öfke yalnızca yorar, yıpratır ve neticesinde üzer. Oysa hayatımızı güzelleştirmek de omuzlarımıza gereksiz yükler yüklemek de bizim elimizdedir. Bu ikisi arasındaki tercih kişinin hür iradesidir. Ve en doğru olanı seçmek de o iradenin kalitesinden geçmektedir.

Öfke Baldan Tatlıdır öfke duygusunu içinde çok fazla biriktirmiş bir insan düşünün. Zamanla o öfke tohumları zehirli bir sarmaşığa dönüşecektir. Ve bu kişinin içindeki iyi ve güzel duyguları öldürmeye başlar. Biz farkında olmasak da zamanla asıl olan gerçeğimiz bundan mütevellit olacaktır. Bu da kötü başkalaşımların öncülüğünü yapmaktadır. Bizi yıpratan, yoran, negatif enerji veren bu öfke duygusu zamanla süreklileşmeye, ruhumuzu adeta sömürmeye başlar. En iyisi yüklerimizden arınmak ve kalbimize kötülük tohumları ekmemektir.

Bizi yoran, bize zarar veren ve hayatı daha da zorlaştıran bu duygulardan uzak durmamız gerekir. Yaşamımız ve kendimiz için en sağlıklı olan kararları almalı, hayattaki adımlarımızı buna göre atmamız gerekir. Yaşadığımız hiçbir anı böyle zora sokmamak için öfkemize hakim olmalıyız. Öfkemizin birilerini incitmesine ve bizi pişmanlık verici duygulara sürüklemesine izin vermemeliyiz.

Sonucu bize zarar verecek, bizi üzecek bir şeye önceden temkinli yaklaşmak bizim elimizde olan bir durumdur. Bu yüzden bilinçli bir birey gibi davranmak kendimize karşı bir sorumluluğumuzdur. Buna benlik görevimizdir de diyebiliriz.

Öfkeniz sizi ele geçirmeden siz onu ele geçirin. Kendinize veya sevdiklerinize zarar verecek hiçbir eylemde bulunmamanızı dilerim sevgili okuyucular, hoşça kalın.

 

Yorum yapın