Necip Fazıl Kısakürek Hayatı ve Eserleri Kısaca

Ahmet Necip Fazıl Kısakürek, 26 Mayıs 1904 yılında İstanbul’da doğmuştur. Maraşlı bir ailenin oğludur. Babası o doğduğu sıralarda, hukuk öğrencisidir ve daha sonda Bursa aza mü lazımlığı, Gebze savcılığı ve Kadıköy hakimliği görevlerinde bulunmuştur. Annesi Mediha Hanım’dır. Ailenin tek çocuğu olan Kısakürek’e ailesi Ahmet Necip ismini vermiştir. İlköğrenimini çeşitli okullarda almıştır. Bahriye Mektebi’ne 1916 yılında, sınavla girmiştir. Beş yıl öğreniminde, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi Akseki ve Hamdullah Suphi Tanrıöver gibi tanınmış isimlerle tanışmıştır. Bu dönem şiirle ilgilenmeye başlamıştır. 25 Mayıs 1983’te evinde hayatını kaybetmiştir. Cenazesi Eyüp Sultan Mezarlığı’na defnedilmiştir.

Örümcek Ağı(1925), Künye(1938), Sabır Taşı(1940), Namık Kemal(1940), Çerçeve(1940), Vatan Şairi Namık Kemal(1944), Peygamber Halkası(1968), Türkiye’nin Manzarası(1968), Yolumuz, Halimiz, Çaremiz (1977), Tasavvuf Bahçeleri(1983), Kafa Kâğıdı(1984), Hücum ve Polemik(1992), Püf Noktası(2000), Hac(1973), Moskof(1973), Reis Bey(1964), Siyah Pelerinli Adam(1964), İman ve Aksiyon(1964), Ruh Bukuntularında Hikâyeler(1965), El Mevahibü’l Ledüniyye(1967), Müdafaa(1946), Kanlı Sarık(1970), Her Cephesiyle Komünizm(1962), Mukaddes Emanet(1976)

Kısakürek, Bahriye Mektebi’ndeyken Nihal isimli bir dergi çıkartmıştır. İleri düzeyde İngilizce öğrenmiş ve ünlü İngiliz şairlerinin şiirlerini ana dilinde okuma fırsatı yakalamıştır. Ahmet Necip isminin de Necip Fazıl olması bu okulda gerçekleşmiştir. İstanbul’un işgali sırasında dayısının yanına gitmiştir ve bu dönem babasını kaybetmiştir.

1921 yılında Darülfünun’un Edebiyat Medresesi Felsefe Şubesine girmiştir. Bu okulda ünlü edebiyatçılarla tanışmıştır. Yeni Mecmua Dergisi’nde şiirleri yayımlanmıştır. Lise ve Darülfünun öğrencileri arasından eğitim hayatlarını devam ettirmek üzere Avrupa ülkelerine gönderilecek öğrenci grubu belirlemek için sınav yapılmış ve Kısakürek sınavda başarılı olarak üniversite eğitimini tamamlamış sayılıp, Paris’e gönderilmiştir.

Paris’te Felsefe Bölümü’ne girmiş, bohem bir hayat sürmeye başlayarak kumara merak sarmıştır. Bunun üzerine bir yılsonunda bursu kesilmiş ve yurda dönmüştür. Bu hayata İstanbul’da da bir süre devam etmiştir. 1925 yılında ilk şiir kitabı olan Örümcek Ağı basılmıştır. Hollanda bankası olan Bahr-i Sefit Bankası’nda çalışmaya başladıktan sonra, Osmanlı Bankası’nda çalışmaya devam etmiştir. İkinci şiir kitabı olan Kaldırımlar ile büyük ilgi ve beğeni toplamıştır.

1929 yılında Ankara’ya gitmiştir ve İş Bankası’nda çalışmıştır. Burada 9 yıl çalıştıktan sonra müfettişliğe kadar yükselmiştir. Ankara’daki yaşamında siyasal elit ve aydın kesimler yakın ilişkiler kurmuştur.

1934 yılı biyografisinde dönüm noktası olmuştur. O yıl bir Nakşi şeyhi olan Abdülhakim Arvasi ile tanışmış ve büyük bir fikir dönüşümü yaşamıştır. Bunun üzerine tasavvufi düşüncelerin izlerini eserlerine yansıtmıştır.

1943 yılında itibaren siyasal tavrını, Türk modernleşmesine eleştiri olarak koymuştur ve İslamcı olan Büyük Doğu Dergisi’nde değişik takma isimlerle yazmaya başlamıştır. 1947 yılında Abdülhamid’in Ruhaniyetinden İstimdat isimli şiiriyle tutuklanmıştır. 1 ay 3 gün tutuklu kaldıktan sonra, beraat etmiştir. 1948 dergisi kapatılmış, geçimini sağlamak için evindeki tüm eşyaları satmak zorunda kalmıştır. 1960 darbesinden sonra, Atatürk’e hakaret suçu ile mahkûmiyet kararı alınmıştır ve 1961’de serbest bırakılmıştır. Bundan sonraki yaşamında gazetelerde yazmaya ve İslamcı eserlerini vermeye devam etmiştir.

Şiirlerinde güçlüdür. Halk şiiri biçiminden yararlanmıştır ve bunlara batılı modern bir hava katmıştır. Sağlam bir teknikle felsefi görüşlerini eserlerinde esrarlı bir dille sunmuştur.