KOMŞULUK
Komşuluğun önemini ve kıymetini hangimiz bilmeyiz ki? Bize çoğu defa bir duvar mesafesinde olan, kavgalarımıza, mutluluklarımıza, gürültülerimize tanık olan ve en zor zamanlarımızda bize Hızır gibi yetişen komşularımızın kıymetini hangimiz bilmeyiz? Türk toplumunda komşuluk kadar değer verilen çok az değer vardır. Öyle ki hem adet ve geleneklerimizce hem de dini inancımız gereğince komşularımızı çoğu defa akrabalarımızın önünde tutarız. Onlara yaptığımız yardımları, belki akrabalarımıza bile yapmayız. Çünkü biliriz ki onlar bize en yakın insanlardır.
Atalarımız da komşuluğun mahiyetini bilmiş ve komşulukla ilgili birçok söz sarf etmiştir. Atalarımız ”Ev alma, komşu al.” derken, komşusu olacağımız kişilerin nasıl insanlar olduklarının çok önemli olduğunu vurgulamaya çalışmışlardır. Bir komşu iyi olursa, kötü bir evde de mutlu olunur; ama komşu kötü ise saraylarda köşklerde olsak dahi mutlu olamayız. Komşulukla ilgili bir diğer atasözü de ”Komşu, komşunun külüne muhtaçtır.” atasözüdür. Bu atasözü ile de komşuların her an birbirine muhtaç oldukları, birbirine yardım etmeleri gerektiği anlatılmıştır.
Komşularımızla iyi geçinmeliyiz. Zor zamanlarında yanında olmalı, mutluluklarını da paylaşmalıyız. Her zaman hallerini hatırlarını sormalı, olası bir ihtiyaçlarını gidermek için elimizden geleni yapmalıyız. ”Komşusu aç iken kendisi tok yatan bizden değildir.” diyen Hz. Muhammed, komşuluğun ne kadar önemli bir değer olduğunu bize anlatmaya çalışmıştır.