İnkılapçılık İlkesi
İnkılap, toplumdaki düzen ve işleyişi daha iyi hale getirmek için yapılan radikal değişimlerdir. İnkılapçılık ise inkılapları benimseme durumudur. Atatürk’ün önemli ilkelerinden birisi olan İnkılapçılık ilkesi toplumu çağdaş hale getirmeyi amaçlar. Bu doğrultuda geri kalan tüm kurum, kuruluş veya sistemlerin değiştirilmesi şarttır. İnkılapçılık daima yeniye ve daha yararlı olana açıktır. Amacını yerine getirmeyen veya zarar veren her türlü sistemin değişmesi gerekir. Örneğin Atatürk’ün en önemli inkılaplarından birisi Harf İnkılabıdır. Türk milletinde okuma yazma seviyesinin düşük olması, Arap alfabesinin Türkçeye uygun olmaması gibi etmenler, bu alfabe yerine daha kullanışlı ve basit olan Latin alfabesini getirmeyi zorunlu kılmıştır. Bir ülkenin gelişmesinde, modernleşmesinde İnkılapçılığın rolü büyüktür. İnkılaplara yani yeniliklere kapalı olan bir toplumun istenen seviyede gelişmesi pek mümkün değildir.
İnkılapların yapılabilmesi için her şeyden önce halkın hazır hale getirilmesi gerekir. Atatürk de birçok inkılabını bunu göz önünde bulundurarak yapmıştır. Örneğin ilk etapta Halifeliği kaldıracak olsaydı büyük bir tepki alabilirdi. Ancak her şeyin sırasının olduğunu çok iyi biliyor onun da zamanını bekliyordu. Nihayet halk hazır hale geldiğinde çıkarılan bir kanunla Halifelik kurumuna son verilmiş oldu. Atatürk’ün diğer tüm inkılapları da bu husus dikkate alınarak yapılmıştır.