Münazaralarda en sık kullanılan sorulardan bir tanesi de ”İlk insanlar mı daha mutluydu, günümüz insanı mı daha mutludur?” sorusudur. petinya.com olarak bizler de kendi düşüncelerimizi belirtelim istedik. Belki münazaraya katılmış birilerine az da olsa faydamız dokunur ve ona farklı pencerelerden bakma imkanı sunmuş oluruz.
İlk İnsanlar mı Daha Mutludur Günümüz İnsanı mı?
Bana göre, eski insanların, günümüz insanı kadar mutlu olması pek mümkün değildir. Bunu anlamak için öyle yüzlerce veya binlerce yıl geriye gitmeye de hiç gerek yok. Yanı başımızdaki dedelerimiz, ninelerimiz, amcalarımız veya dayılarımız bile sık sık, eskiden her şeyin çok zor olduğunu, kendilerinin imkansızlıklar içinde büyüyüp yaşadıklarını ifade eder dururlar.
Daha 40-50 yıl öncesinde gençliğini veya çocukluğunu yaşamış bu yakınlarımız bile eski yaşamdan bu kadar şikayetçi iken, yüzlerce yıl öncesinde yaşayan insanların daha mutlu olduğunu söylemek mümkün müdür? Değildir elbette. Düşünün bir kere. Günümüzde artık her türlü teknolojik imkana sahibiz. Uzaktaki bir yakınımızla değil sadece sesli, görüntülü olarak bile anında iletişime geçiyoruz. Eskiden yaşanan o derin özlem acısını bir kere eskisi kadar tatmıyoruz. Askere gönderdiğimiz çocuklarımızla istediğimiz an haberleşiyor, sağlık durumlarından haberdar olabiliyoruz.
Bir çuval buğdayı un haline getirmek için dedelerimiz eskiden saatlerce, hatta günlerce yol alırlarmış. Ve bu durum ortalama 2 haftada bir tekrarlanırmış. En yakınındaki bir şehre bile bir taziye ziyareti için günlerce yürüdükleri olurmuş. Oysa günümüz insanı şimdiki imkanlarla Türkiye’nin bir ucundan diğerine saatler içinde gidebiliyor. Babalarımız sürekli odun kırmak, annelerimiz hafta boyunca birikmiş çamaşırları elde yıkamak zorunda değil. Artık evler doğal gaz ile, kaloriferlerle ısınıyor, çamaşırlar makine ile yıkanıyor. Eskiden hasat mevsimi gelince çiftçilerimiz bir buğday tarlasını biçmek için yazın o kavurucu sıcaklarında haftalarca tarlalarda eziyet çekiyordu. Şimdi biçerdöver diye bir şey var, dakikalar içinde koskocaman bir buğday tarlasını dakikalar içinde hasat edebiliyor.
Sadece saydıklarımızla sınırlı değil elbette. Günümüzde de fakir var mutlaka. Ancak eskiye dönüp baktığımızda toplumun genelinin yoksul bir yaşam sürdüğü, çeşitli hastalıklarla boğuştuğu bilinmektedir. Şimdilerde, bize en uzak hastane dakika mesafesinde. Herhangi bir acil durumda bir ambulansın gelmesi 15 dakika ya sürüyor ya sürmüyor.
Hele de eskiden yaşan toprak kavgalarını, kabile savaşlarını ele aldığımızda durum daha vahim hale geliyor. Eski insanlar kendilerini asla güvende hissetmezlerdi. Her an bir baskın yiyebilir ve canlarından olabilirlerdi. Oysa şimdi de savaşlar yaşanmasına rağmen, bu savaşlar genellikle bir yer ile sınırlı oluyor. dolayısı ile tüm insanların can korkusu yok.
İlk İnsanlar mı Daha Mutludur Günümüz İnsanı mı Neden?