Hazıra Dağlar Dayanmaz
Belli bir çalışma ve emek ile elde edilmeyen, ona daha fazlası katılmayan zenginlik ne kadar büyük olsa da bitip tükenmek zorundadır.Düşünün ki kocaman bir havuzu su ile dolduran bir musluk var. Bu musluk, zamanında çalışan, çabalayan birisi tarafından doldurulmuş. Ancak doldurulduktan sonra hem dolu havuz hem de musluk birisine karşılıksız olarak devredilmiş. Devredilen kişi tembel, çalışmaktan nefret eden ve sadece yemekten, harcamaktan anlayan bir kişi. Havuzun dibinde bir de onu boşaltacak ikinci bir musluk var.Öncelikle buradaki kavramları biraz somutlaştıralım. Devreden baba, kendisine devredilen ise oğul olsun. Bu durumda havuz, mal-mülk; havuzu dolduran musluk, çalışma; boşaltan musluk ise harcama olacak. Şimdi babasından yüklü miktarda mal-mülk alan adam, çalışma musluğunu kapatır, harcama musluğunu açarsa ne olur? Elbette ki kısa bir sürede havuz boşalır. Ve çalışma musluğu asla açılmadığından, oğul yoksullukla karşı karşıya kalır. Oysa olması gereken, her iki musluğun da beraber açılmasıydı. Yani bir yandan harcarken, bir yandan da kazanmak gerekirdi.
Belli bir çalışma ve emek ile elde edilmeyen, ona daha fazlası katılmayan zenginlik ne kadar büyük olsa da bitip tükenmek zorundadır.Düşünün ki kocaman bir havuzu su ile dolduran bir musluk var. Bu musluk, zamanında çalışan, çabalayan birisi tarafından doldurulmuş. Ancak doldurulduktan sonra hem dolu havuz hem de musluk birisine karşılıksız olarak devredilmiş. Devredilen kişi tembel, çalışmaktan nefret eden ve sadece yemekten, harcamaktan anlayan bir kişi. Havuzun dibinde bir de onu boşaltacak ikinci bir musluk var.Öncelikle buradaki kavramları biraz somutlaştıralım. Devreden baba, kendisine devredilen ise oğul olsun. Bu durumda havuz, mal-mülk; havuzu dolduran musluk, çalışma; boşaltan musluk ise harcama olacak. Şimdi babasından yüklü miktarda mal-mülk alan adam, çalışma musluğunu kapatır, harcama musluğunu açarsa ne olur? Elbette ki kısa bir sürede havuz boşalır. Ve çalışma musluğu asla açılmadığından, oğul yoksullukla karşı karşıya kalır. Oysa olması gereken, her iki musluğun da beraber açılmasıydı. Yani bir yandan harcarken, bir yandan da kazanmak gerekirdi.
İşte, aynen bu örnekteki gibi, insanlar çalışmayıp, kazancına kazanç katmadıkça, elindeki servet ne kadar çok olursa olsun, bitecektir. Hazıra nasıl dağ dayanmazsa, çalışmaya devam edilmeden yapılan harcamalar, büyük servetleri bile bitirebilir.