Haksızlık Önünde Eğilmeyiniz Çünkü Haksızlıkla Beraber Şerefinizi De Kaybedersiniz
Hazreti Ali’nin yukarıdaki sözüne paralel olarak ”Zulme sessiz kalan, dilsiz şeytan gibidir.” hadis-i şerifi de, haksızlıklara boyun eğmenin ne kadar kötü bir davranış olduğunu apaçık bir şekilde ortaya koymaktadır.
Haksızlık bize de yapılmış olsa, başkasına da yapılmış olsa susmak, onu kabul etmek, sessiz kalmak kabul edilebilir bir şey değildir. Kendisine zulmedilen kişi sesini çıkarmıyor, direnmiyor, hakkını aramıyorsa her şeyden önce onurunu, şerefini yitirmiş olur. Böyle bir tutum, ayrıca kişinin daha fazla ezilmesine, daha fazla zulüm görmesine sebep olur. Dik duruşlu, şerefli kimseler kendilerine yapılan bir haksızlığı asla kabullenmez, hakkını sonuna kadar arar ve bu uğurda mücadele ederler. Ancak adaletsizliğe uğradıklarında sesini çıkarmayan pısırık insanlar başkaları tarafından da haksızlığa uğratılırlar. Çünkü insan eşek olduktan sonra semer vuran çok olur. Karşılaştığımız bir haksızlığa karşı gücümüz yetiyorsa fiziksel müdahalede bulunmalıyız. Bu, mümkün değilse, sözlerimizle karşı çıkmalı; bu da imkansızsa o olayı benimsemediğimiz gösterip haksızlığı yapana buğz etmeliyiz. Bugün bize yapılan haksızlık başkasına; başkasına yapılan haksızlık da ileride bize yapılacaktır. Bu nedenle tüm insanların haksızlık karşısında birlik beraberlik içerisinde hareket etmesi gerekir.
Elbette ki öncelikle ezmekten, haksızlık yapmaktan uzak olmalıyız. Ancak tüm bunları yaparken kendimizi de başkasına karşı ezdirmemeliyiz. Kendisine yapılan haksızlığa ses çıkarmayan, haksızlık önünde eğilen kişi, başka insanların da haksızlık görmesine sebep olur.