Guy de Maupassant Hayatı Kısaca

ÖZET
Kısaca Hayatı
Maupassant 5 Ağustos 1850 yılında Fransa’da doğdu. Ailesi oldukça asildir. Vücut yapısı atletik olduğundan gençliğinde sporla uğraştı. Guy de Paupassant 1872-1880 yıllarında Fransız.-Prusya savaşına katıldı. İnsan tabiatında iyiliğin olacağına inanmazdı. Eserlerinde de bu düşünceye sıklıkla yer vermiştir. Natüralizm akımını benimseyen yazar eserlerinde gerçekliğe önem vermiştir. Karakterler ayrıntılıdır. Karakterler dramatik olarak anlatılmış, tasvirleri olayların daha fazla büyütülmesini ele almıştır. İlk eseri olan Mêden Akşamları hikayesinden sonra ün kazanmıştır. Daha sonraları psikolojik roman türünde eserler vermiştir. 1887 yılında Le Horla isimli öyküsünde deliliğin belirtilerini, insan üzerindeki etkilerini anlattı. Bu öyküsünden sonra deniz yolculuğuna çıkan Maupassant, yolculuk sonrası eserler vermeye devam etti. Sürekli baş ağrısı çeken Maupassant sinirlerini yatıştırmak için eter kullanırdı. Kendini öldürmeye kalktı ve Paris’te akıl hastanesindeyken, 6 Temmuz 1893 yılında öldü.
Eserleri: Tellier Evi, Çulluk Hikayeleri, Matmazel Fifi, Le Horla, Güzel Dost, Ölüm Kadar Acı, Bir Hayat, Kalbimiz
UZUN
Maupassant Hayatı Uzun
Fransız roman ve öykü yazarı olan Maupassant, Paris’te dünyaya gözlerini açtı. Çocukluk yılları mutlu geçti. Denizcilikle ilgili mesleklerde çalıştı ancak yazarlık yönü ağır bastı. Gustave Flaubert ile yakınlığı olduğundan, ondan etkilendi ve edebiyata merak sardı. 1880 yılında birkaç öyküsü ünlü yazarlarla yayınlandı. Tanınmasını sağlayan Kartopu öyküsünden sonra Bir Hayat isimli roman yazdı. Roman bir kadının hayatındaki hayal kırıklıklarını anlatıyordu. Çok kişi tarafından beğenildi. En ünlü eserlerini 1881 ila 1886 yılları arasında vermiştir. Sağlık durumu bozulan Maupassant, akıl hastanesine yattı ve burada en güzel öykülerini yazdı. Hastanede kullandığı ilaçların etkisiyle 1893 yılında öldü. Natüralist bir yazardı. 

Maupassant Edebi Kişiliği

 

Maupassant, Gustave Flaubert’in kendisini yönlendirmesi sonucu öykü ve romana yoğunlaştı. Yazdığı öyküler sayesinde önde gelen öykü yazarlarından biri haline geldi. Günümüzde öyküleri hala büyük bir zevkle okunmaktadır. Realizm ve natüralizm akımlarını benimseyerek öykülerini kaleme aldı. Eserlerinde her sınıftan insan karakterlerine rastlamak mümkündür. Bunlardan bazıları kırsal hayatı olan bir köylü olurken, bazıları da bürokrasideki bocalamakta olan memurdu. Anlatımda sade dilden yanaydı. Maupassant, insanları toplumda oldukları özelliklere göre değerlendirdi. Öykülerinde insanlara toplumdaki yerlerine göre özellikler verdi. Yaşam alanlarını değiştirmeden natüralizm akımını kullandı. Tiyatro oyunları ve eleştirileri de olan bir yazardır. Klasik öykü türünün en önemli isimlerinden olan Maupassant, bu öykü tarzını kendi adıyla bütünleştirmiştir. Süssüz ve özentisiz üslubu vardı. Eserlerinde gözleme verdiği önemi anlamak mümkün. Orta sınıftan insanların hayatlarını eserlerinde yansıtmıştır. Olayların önemine yer vermiştir. Hikayeleri 300’den fazladır. Çocukluğunda köyde büyümesi nedeniyle tabiat sevgisini de eserlerinde işlemiştir. Natüralizmin yanı sıra realist akımıyla da yazdığı eserler vardır. Realizmin iyi yönlerini benimsemiş ve eserlerine böyle yansıtmıştır. Natüralizmde ise insanların karamsarlığını ele almıştır. Romanlarıyla da ünlü bir yazardır.

Yorum yapın