Emile Zola Hayatı ve Eserleri

ÖZET
Kısaca Hayatı
Emile Zola 2 Nisan 1840 tarihinde Fransa’da Dünya’ya gelmiştir. Annesi Fransız kökenliyken babası İtalyan kökenlidir. Babası mühendis olan Zola, küçük yaşlarda babasını kaybetmiştir. Natüralizmin öncüleri ve kurucuları arsında yer alır. Zola edebiyat dışında da bir şöhrete sahiptir. Sahip olduğu bu şöhret ise Dreyfus Davası’nda takınmış olduğu aydın tavırlarından kaynaklanmaktadır. 1897 senesinde Fransız Ordusunda bulunan Dreyfus, Yahudi olmasından ötürü askeri yargının duyarsızlığına kurban gitmiştir. Zola ise hükümetin uyguladığı tüm baskılara karşı Dreyfus’u savunmuş ve “İtham Ediyorum” makalesini yayımlamıştır. Makaleyi yayımladıktan sonra üzerindeki baskılar iyice arttığından ötürü ve hapis cezasında çarptırılabileceğinden ötürü bir süre Londra’da yaşamak zorunda kalmıştır.
Londra’da yaşadığı süre boyunca çabaları sonuç vermiştir ve Dreyfus Davası yeniden görülerek adalet yerini bulmuştur. Bunun üzerine Emile Zola, Fransa’ya geri dönebilmiştir. 1902 senesinde yatak odasındaki duman zehirlenmesinden ötürü hayatını kaybetmiştir. En önemli eserleri arasında “Nana”, “Germinal”, “Meyhane” yer almaktadır.
Eserleri
Therese Raquin(1867), Tazı Payı(1873), Paris’in Karnı(1874), Plassans Papazı(1874), Rahip Mouret’nin Günahı(1875), Bir Aşk Hikâyesi(1876), Meyhane(1877), Nana(1880), La Joie de Vivre(1884), Germinal(1885), Eser(1886), Rüya(1886), Toprak(1887), Hayvanlaşan İnsan(1890), Para(1891), Bozgun(1892), Doktor Pascal(1893), Les Trois Villes(1984), Lourdes(1984), Rome(1896), Paris(1898), Les Quatre Evangiles(1899), Döl Bereketi(1899), Emek(1901), Hakikat(1902),Wustice(1902)
UZUN
Emile Zola Hayatı Uzun
Ünlü ressam Paul Cezanne ile arkadaştır. Paris’te bulunan Saint-Louis lisesinde okuduktan sonra üniversiteye girememiştir. Liseden sonraki hayatının 10 yıllık kısmında sanat – edebiyat çevrelerine sokulmaya çalışmıştır ve bir bohem yaşamı sürmüştür. Gümrük örgütünde başlayan maaşlı işiyle de geçimini sağlamaya çalışırken şiir yazmaya da devam etmiştir. Alexandrine Me-leyile birlikte yaşarken Hachette Kitap Evi’nde de çalışmıştır. 1866 senesinden sonra gazete yazarlığına başlayan Emile Zola Figaro Gazetesi’nde makale yayımlamaya başlamıştır ve “Les Mysteres de Marseille” ismindeki romanı Marsilya’da tefrika edilmiştir. Gazetelerde yer alan sanat – edebiyat konusundaki eleştiri yazıları, İzlenimcileri destekleyen resim yazıları, krallığa karşı olan tutumu, bir ara aynı odayı paylaşmış olduğu Cezanne ile olan sıkı dostluğunun ona kazandırdığı sanatsal yatkınlığı ve beğeni güncelliği ile birlikte hafızalara kazınan güçlü kalemlerden olmuştur. 1867 senesinde sunmuş olduğu önsözü Natüralizmin gerçek ilkelerini belirten “Therese Raquin” ismindeki kitabıyla kısa sürede tüm çevreler tarafından tanınmıştır. İkinci İmparatorluk Dönemi’nin hüküm sürdüğü zamanlarda “Bir Âlemin Tabii ve Sosyal Hayatı” adında 20 cilde sahip olan büyük bir eser yazmıştır.
Edebi Kişiliği

 

Auguste Comte, Hippolyte Taine gibi sosyolog, felsefeci ve toplumbilimcilerin yazıları ile hekim Claude Bernard’ın eserlerinin etkisi altında kalmıştır. Bu sayede kalabalıkların, sıradan insanların oluşturmuş olduğu yığınların ve küçük hayatlar süren insanların romanlarını yazma tutumuna erişmiştir. Gerçekleri süslemekten kaçınmış ve çirkinlikleri olduğu gibi vermiştir. Kalıtıcı ve toplumsal etkilerin değerlerini, soy çekiminin mizaç ve çevre etkeninin gücünü belirtmeye uğraşmıştır. Romanlarında özel kahramanlar yaratmamaya dikkat etmiştir.

Yorum yapın