Atatürk’ün Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir sözü ile ilgili kompozisyon.
Egemenlik, bir ülkeyi oluşturan halkın, devlet yönetiminde söz sahibi olması, yani kendisini yönetecek kişileri kendisi seçmesi demektir. Egemenlik bir zarurettir; ve ondan daha doğal, daha gerekli bir şey olamaz. Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur diyen Mustafa Kemal Atatürk, halka önem vermiş ve babadan oğula geçen bir saltanatı reddetmiştir. Nitekim bu uğurda çok çaba harcamış ve nihayetinde saltanatı kaldırarak, millet egemenliğine dayanan, gücünü milletten alan cumhuriyeti kurmuştur. İnsanların kendi gelecekleri hakkında söz sahibi olması kadar güzel bir şey olamaz. Halk, kendisi ile ilgili kararları kendisi verecek kadar akıllıdır. Güçlü olanın, baş kesenin zorbalıkla başta olduğu veya kendisinden sonra istediği kişiyi başa getirdiği bir yönetim şekli düşünmek veya yeğlemek akıl işi değildir. Osmanlı Devletinin özellikle son dönemlerine baktığımızda saltanatın getirdiği bazı problemlerin ülkenin çöküşünde önemli bir role sahip olduğu görülmektedir. Devletin başına öyle padişahlar gelmiştir ki akıl sağlığı yerinde olmadığı halde bir müddet devletin başında kalmıştır. Oysa halk akıl sağlığı yerinde olmayan kişiyi devletin başında görmek ister mi?
Egemenlik, bir ülkeyi oluşturan halkın, devlet yönetiminde söz sahibi olması, yani kendisini yönetecek kişileri kendisi seçmesi demektir. Egemenlik bir zarurettir; ve ondan daha doğal, daha gerekli bir şey olamaz. Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur diyen Mustafa Kemal Atatürk, halka önem vermiş ve babadan oğula geçen bir saltanatı reddetmiştir. Nitekim bu uğurda çok çaba harcamış ve nihayetinde saltanatı kaldırarak, millet egemenliğine dayanan, gücünü milletten alan cumhuriyeti kurmuştur. İnsanların kendi gelecekleri hakkında söz sahibi olması kadar güzel bir şey olamaz. Halk, kendisi ile ilgili kararları kendisi verecek kadar akıllıdır. Güçlü olanın, baş kesenin zorbalıkla başta olduğu veya kendisinden sonra istediği kişiyi başa getirdiği bir yönetim şekli düşünmek veya yeğlemek akıl işi değildir. Osmanlı Devletinin özellikle son dönemlerine baktığımızda saltanatın getirdiği bazı problemlerin ülkenin çöküşünde önemli bir role sahip olduğu görülmektedir. Devletin başına öyle padişahlar gelmiştir ki akıl sağlığı yerinde olmadığı halde bir müddet devletin başında kalmıştır. Oysa halk akıl sağlığı yerinde olmayan kişiyi devletin başında görmek ister mi?
Halk kendisi için neyin, hangisinin daha iyi olduğunu, hangisinin kendisine veya devlete katkı sağlayacağını bilir ve ona göre seçer. İstediği zaman onu değiştirme veya hatasını telafi etme hakkına sahiptir. Bu nedenle egemenlik kesinlikle milletin olmalıdır.