Cömertlik ile İlgili Kompozisyon: Günümüzün hızla değişen dünyasında, insanlar arasındaki ilişkiler ve erdemlerin önemi giderek artmaktadır. Bu erdemlerden biri de cömertliktir. Cömertlik, eli açıklık anlamına gelir ve sahip olduğumuz herhangi bir değeri başkalarıyla paylaşma duygusunu ifade eder. Bu kompozisyonda, cömertliğin toplumsal değerler ve manevi boyuttaki etkilerini inceleyeceğiz.
Cömertlik ile İlgili Kompozisyon
Giriş:
Cömertlik, eli açıklık anlamına gelir. Yani sahip olduğumuz herhangi bir değeri başkalarıyla paylaşma isteğidir. Bu, bir insanın sahip olması gereken temel erdemlerden biridir. Aynı zamanda bireyin toplum içinde saygın ve değerli bir konum kazanmasını sağlayan önemli bir özelliktir. Cömert insanlar, mertlik abidesidir. Sadece kendi çıkarlarını düşünmezler, aynı zamanda diğer insanların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurur ve imkanları ölçüsünde yardım etmeye çalışırlar. Ellerindekini düşünmeden ihtiyaç sahipleriyle paylaşırlar. Arkadaşlarına, dostlarına veya yoksul insanlara hediye vermekten asla kaçınmazlar. Paylaştıkça daha da mutlu ve huzurlu olurlar. Mal ve mülkün geçici olduğunu, asıl değerin insanların kalplerini kazanmak olduğunu bilirler ve tüm ömrü bu gaye uğruna harcarlar.
Gelişme:
Cömertlik, Allah’ın sevgisini kazanmamız için arzu ettiği önemli bir niteliktir. O, kullarının cömert olmalarını istiyor çünkü bizlere her türlü güzelliği ve nimeti bol bol bahşetmiştir. Bir şeyi paylaşmak, onu kaybetmek anlamına gelmez; aksine, Allah cömert insanların mallarına bereket katarak artırır.
Cömertlikle yakından ilişkili olan en önemli ibadetlerden biri zekattır ve bu, İslam’ın beş şartından biridir, hepimiz bunun farkındayız. Bu nedenle, gerçek bir Müslüman olmak istiyorsak cömertlik çok büyük bir önem taşır. İnsanlar arasında yardımlaşma ve dayanışma olmadan gerçek mutluluğu yakalamak mümkün değildir.
Allah, imtihan gereği bazı insanlara çok, bazılarına ise az mal vermiştir. Dünyanın dört bir yanında yaşayan insanları gözlemlediğimizde, bazılarının zenginlik içinde yaşadığını, bazılarının ise yoksullukla mücadele ettiğini görürüz. İşte, Allah’ın imtihanı burada başlar. Bize verdiği nimetleri ihtiyacı olanlarla paylaşıp paylaşmadığımıza bakar ve buna göre bize sevap veya günah yazar.
Eğer tüm insanlar cömert olsaydı, dünyada açlık ve sefalet yaşanmazdı. ”Fakirlerin ihtiyaç duydukları, zenginlerin israf ettikleri kadardır.” sözü çok doğru bir ifade. Gerçekten de zenginlerin yaptığı israf, fakirlere verilseydi, dünyada aç olan tek bir insan kalmazdı. Birinin zenginlik içinde olup da en küçük bir yardım yapmaması, insanlık adına olumlu bir beklenti yaratmaz.
Özetle, bir insan öncelikle cömert olmalıdır. Bu erdeme sahip olmayan biri, birçok güzel erdemden de yoksun demektir.
Sonuç:
Unutmamalıyız ki, sahip olduğumuz maddi varlıklar geçici ve fanidir. Paraları biriktirmek yerine ihtiyaç sahiplerine yardım etmek, aslında hem insanları hem de Allah’ı memnun eder. Yardım elini uzatmak, karşılıksız iyilik yapmanın bir ifadesidir. İyilik yaptıkça, insanlık olarak daha da büyür ve birbirimize daha da yaklaşırız.
Sonuç olarak, cömertlik insanlar arasındaki dayanışmayı güçlendirir, toplumun refahını artırır ve ruhsal olarak doyuma ulaşmamızı sağlar. Her birimizin içinde bu değerli erdemi geliştirmek, daha adil ve sevgi dolu bir dünya inşa etmek için atacağımız önemli bir adımdır.