VEFAKARLIK BİR ERDEMDİR
Yapılan iyilikleri unutmak, onları karşılıksız bırakmak mümkün değildir. Bizlere en küçük bir yardımı dokunan insanlara karşı bile bir minnet duyar, aynı karşılığı vermek için can atarız.
Elbette ki her insan, kendisine yapılan iyiliğe karşı iyilikle karşılık vermez. Yahut her insan yukarıda bahsedildiği gibi vefakar, hatır sayar değildir. Ancak olması gereken budur. Bizlerin atalarımızdan gördüğümüz budur. Yapılan iyilikleri unutmak, insan olana yakışmayacak bir durumdur. Güzelliğe karşı güzellikle karşılık vermek dinimizin de gereklerinden biridir. Dinimizde de yanlışa asla yer yoktur. Allah’ın her emri, insanlığın daha da iyiye gitmesi içindir. Mesele bir fincan kahve değildir aslında. Burada önemli olan paylaşım, yardımseverlik, cömertliktir. Başkasına ikramda veya yardımda bulunan kişinin gönlünde güzellik vardır. Bunun farkında olmak, güzele güzel şekilde karşılık vermek üzerimize düşen bir borç olmalıdır.
Düşünün ki zor bir zamanınızda, sıradan bir insan size el uzattı ve onun sayesinde işin içinden alnınızın akıyla çıkabildiniz. Size yardım eden o insanın yardımını hiç unutabilir misiniz? aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, ona karşı kendinizi borçlu hissetmez, minnet duymaz mısınız? O da bir gün bir sıkıntıya düştüğünde, ona yardım etmek için tüm imkanlarınızı kullanmaz mısınız? Şüphesiz ki tüm bu sorulara vereceğiniz yanıtlar olumlu olacaktır. Zira o kişinin sizde artık hatırı oluşmuştur. aradan kırk yıl da geçse, unutmanız mümkün değildir.