Beddua Etmenin Zararları Konulu Deneme Yazısı
Hayatın inişli çıkışlı yollarında, zaman zaman haksızlıklarla karşılaşmak kaçınılmaz bir gerçektir. Bu anlarda içimizden, belki de feryat figan beddualar dökülür. Ancak beddua etmek, sadece o anki öfkenin bir dışavurumu değildir. Derinlemesine düşündüğümüzde, bedduanın ardında yatan daha büyük bir gerçek vardır. Beddua Etmenin Zararları Konulu Deneme yazısında, bedduanın insana ve çevresine verdiği zararları irdeleyerek, bu karanlık tünelden uzak durmanın önemini keşfedeceğiz. Beddua etmenin insan ruhuna ve ilişkilere olan etkilerini anlamak, daha olumlu bir yaklaşım benimsememize yardımcı olabilir.
Beddua Etmenin Zararları Konulu Deneme Yazısı
KÖTÜLÜK İSTEYEN KÖTÜLÜK BULUR
Duanın zıddı olan beddua, kişinin sarf ettiği çirkin kelimelerin yankılanarak kendisine geri dönmesi gibidir. Hz. Muhammed (s.a.s.) bu konuda çok açıklayıcı bir şekilde ifade etmiştir ki, eddua, edilen kişiye ulaşır ancak kişi bedduaya layık değilse sahibine geri döner buyurmuşlardır. Yaptığımız iyiliklerin bize iyilik olarak geri döndüğü gibi, kötülükler de aynı şekilde bize geri döner.
Allah’ın (c.c) Kur’an’da her zaman sözün güzelini söyleyin” dediğini biliyoruz. Bu sadece sevdiklerimize ve bizi mutlu edenlere değil, herkese nazik davranmanın bir erdem olduğunu gösterir. Beddua, birçok insan için son çare olarak görülebilir, özellikle de ellerinde başka çare kalmamış insanlar için… Ancak akıl sahibi bir insan, silahın namlusu kendisine dönükken ateşlemez. Kendi aleyhine el açıp dua etmek akıl karı değil. Beddua, başkalarının kötülüğünü istemektir. Oysa iman etmiş bir insan, kendi için istediğini kardeşi için de istemelidir.
Ayrıca dilde kötü durduğu gibi kalbi de çirkinleştirir. İnsan kalbinde köklü bir nefret taşımıyorsa, başkasının belaya uğraması için yakaramaz. Bir insanın kötülüğünü isteyecek kadar içinde nefret taşımak, kişinin kalbini karartır ve mutsuz eder.
Cabir (r.a)’dan rivayet edildiğine göre, Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu: “Kendinize beddua etmeyiniz. Çocuklarınıza beddua etmeyiniz. Mallarınıza da beddua etmeyiniz ki duaların kabul olunacağı bir saate rastlarsınız da bedduanız kabul olunmuş olur.” (Müslim)
İnsanın kalbini ve dilini güzel sözlerle süslemesi, her şeyden önce kendi hayrı ve mutluluğu içindir. Çünkü iyilik düşünen ve konuşan, iyilik bulurken, kötülük düşünen ve kötülük konuşan fesat kalpler, şer bulur.
– Beddua Etmenin Zararları Konulu Deneme Yazısı –
Beddua İle İlgili Açıklama
Beddua: Nefretin Kör Tüneli
Hayatta herkesin dönem dönem yaşadığı zorluklar ve haksızlıklar elbette oluyor. İnsan, kimi zaman hüsrana uğradığında, haksızlığa uğradığında, içinden gelerek beddua etme eğiliminde olabiliyor. Ancak beddua etmek, aslında kendi içimizdeki karanlık tünellere girme yolculuğudur.
Bedduanın ardında yatan güç, nefretin kör ettiği bir zihindir. O anki öfke ve hırs, insanı beddua etmeye itebilir; ancak unutulmamalıdır ki beddua, sadece karşılıklı bir nefretin tohumunu eker. Beddua, bir başkasının hayatına dair istediğimiz en olumsuz senaryoları düşlemektir. Ancak bu, aslında kendi iç dünyamıza, ruhumuza döktüğümüz bir zehirdir.
Her beddua bir geri dönüş taşır. Hz. Muhammed’in (s.a.s) ifadesiyle, beddua edilen kişiye gider; ama bedduaya hedef olan kişi, bedduayı hak etmiyorsa, beddua edenin üzerine döner. Bu, bedduanın aslında bir yük haline geleceğini, kendi içimizde biriken bir kötülüğün taşıyıcısı olduğunu gösteriyor.
Beddua, adeta bir son çare gibi görünse de, aslında en sona bırakılması gereken bir eylemdir. Akıl sahibi bir insan, kendine zarar vermek için eline geçirdiği en son silahı kullanmaz. Beddua, bir başkasının kötülüğünü dileme eylemidir; fakat gerçek iman, kendi için istediğini kardeşi için de istemektir.
Kuran’da da belirtildiği gibi, “her zaman sözün güzelini söyleyin“. Bu sadece sevdiklerimize değil, herkese nazik olmanın bir yolu olarak öne çıkar. Dilimizi güzelleştirmek, kalbimizi de güzelleştirir. Bir insanın içinde derin bir nefret taşımıyorsa, başkasının başına bela gelmesini dileyemez.
Sonuç olarak, beddua etmek, kendi içimizdeki karanlık tünellere girmek demektir. Bu, kör bir nefretin ürünüdür ve sadece kendi ruhumuza zarar verir. İnsanın gerçek gücü, sevgi ve hoşgörü ile dolu olana, beddua etmekten çok daha fazlasını yapmaktır. Unutmayalım ki, sevgi her zaman daha güçlüdür.
Beddua Etmenin Zararları Konulu Deneme Yazısı isimli konumuza kendi düşüncelerinizi yorumlar bölümünden paylaşabilirsiniz. Beddua Etmenin Zararları Konulu Deneme Yazısı konumuzu okuduğunuz için teşekkür ederiz.