Ataol Behramoğlu Hayatı Eserleri ve Edebi Kişiliği

ÖZET
Kısa Hayatı

13 Nisan 1942 yılında Çatalca’da dünyaya gelmiştir. Türk yazar, şair, çevirmen, edebiyatçı olan Behramoğlu, Azerbaycan kökenlidir. Gürus soyadına sahiplerdir. İlk şiirlerinde Ataol Gürus’u kullanmıştır. Ailesi daha sonra soyadını değiştirerek, Behramoğlu yapmıştır. Babası yüksek ziraat mühendisi Haydar Behramoğlu, annesi İsmet Hanım’dır. İlkokul üçüncü sınıfa kadar Kars’ta öğrenim gördükten sonra, ilk, orta ve lise öğrenimini babasının Ziraat Müdürü olarak görev yaptığı Çankırı’da tamamlamıştır. Liseden sonra Ankara Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden 1966 yılında mezun olmuştur.
Eserleri

Her Şey Şiirdir(1955), Bir Ermeni General(1965), Kuşatmada(1978), Dörtlükler(1983), Kızıma Mektuplar(1985), Eski Nisan(1987), Sevgilimsin(1993), Aşk İki Kişiliktir(1999), Yeni Aşka Gazel(2002), İki Ağıt(2007), Okyanusla İlk Karşılaşma(2008), Hayata Uzun Veda(2008), Yaşayan Bir Şiir(1986), Lozan(oyun, 1993)
UZUN
Ataol Behramoğlu Hayatı Uzun

Behramoğlu, 1962’de Türkiye İşçi Partisi’nin örgütlenme çalışmalarına katılmıştır. Yükseköğrenimi sırasında eserleriyle dikkat çekmiştir. Gerçek şiir kimliğini, Papirüs, Şiir Sanatı, Şiir Sanatı, Yeni Gerçek, Yeni Dergi ve Halkın Dostlarında çıkan şiirleriyle oluşmuştur. Halkın Dostlarını İsmet Özel’le birlikte çıkartmaya başlamışlardır. Dergi 12 Mart askeri muhtırasının ardından kapatılmıştır.
Behramoğlu, 1970 yılında siyasi nedenlerle yurtdışına çıkmıştır, 1972 ‘ye kadar Londra ve Paris’te yaşamıştır. Paris’te çeşitli oyunlar ve masalları yayınlanmıştır. Sovyet Yazarlar Birliği’nin davetlisi olarak 1972’de gittiği Moskova’da yaklaşık iki yıl kalmıştır. Bu dönemde Moskova Devlet Üniversitesi’nde stajyer olarak çalışmıştır.
1979’da Türkiye Yazarlar Sendikası genel sekreteri olmuştur. Rus asıllı olan Ludmila Denisenko ile evlenmiştir ve bu evlilikten kızı Barış dünyaya gelmiştir. 1982’de Barış Derneği kurucu ve yöneticisi olma sebebiyle tutuklanmıştır. Cezaevinde bulunduğu sırada, Asya-Afrika Yazarlar Birliği 1981 Lotus Ödülü’nü kazanmıştır. 1983’de 8 yıl hapse mahkûm edilmiştir ve ertesi sene gizlice Türkiye’den Fransa’ya kaçmıştır. Bir süre sonra ailesini de gizlice yurt dışına çıkartmıştır. Beraat aldıktan sonra 1989’da Türkiye’ye dönmüştür.
Dönüşünden sonra Pendik Belediyesi’nde kültür danışmanlığı, ardından Simavi Yayınları’nda editörlük yapmıştır. 1995 yılında Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı seçilmiştir ve 1999’a kadar bu göreve devam etmiştir. 2002 yılında Dünya Şiir Barış Ödülü’nü almıştır. 2008 yılında şiirlerinden geniş bir seçmeler Amerika Birleşik Devletlerinde yayınlanmıştır. Aynı yıl kendisine Rusya Federasyonunca uluslararası Puşkin Nişanı verilmiştir. 1992’de İstanbul Üniversitesi’nde başladığı Rus Dili ve Edebiyatı öğretim üyeliği 2003’te aynı üniversitede doçent, 2009’da Beykent Üniversitesi’nde profesör olarak sürdürdü. Şu anda İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim kadrosundadır.
Edebi Kişiliği

 

İlk şiirlerinde eylemcileri, sokak kavlarını anlatmıştır. Komünist üzerine aşırı bir toplumsal solculuğa yer veren şair, daha sonraları ılımlı bir sol anlayışla yazmıştır. Şiirlerinde, haksızları, sömürülenleri, ezilenleri anlatmıştır. Biçim ve özellikleri ikinci plana atmıştır ve serbest bir anlayış benimsemiştir. Hapishaneye düştükten sonra, oradaki acılarını anlatmış ve ailesine duyduğu özlemi dile getirmiştir. Şiirlerinde hayatını ve kalbini dile getirmiştir.

Yorum yapın