BİR NEVİ SİGORTA
İnsan yaratıcı tarafından fıtratında bazı duygular var olarak dünyaya gelmiştir. Ahiret inancı da insanın fıtratında mevcut olan bir şeydir yani çoğu kişi bunu düşünmeden edemez ve bu inanç ile hayata tutunabilmektedir.
Birçok kişi bu dünyada adaleti asla bulamadığını söyler ve dünyanın düzeninden de şikayetçi olur. Çünkü dünyada çok fazla kötü karakterli insanlar mevcuttur ve bu insanların ciddi oranda toplum ile hemhal olduğu piyasalar mevcuttur. Her ne kadar adalet ve eşitlik dosdoğru uygulanmaya çalışılsa da, her ne kadar tüm insanlara aynı hizmetler doğrusu hak ettiği yahut kazandığı ölçüde hizmetler sunulmuş olsa da kocaman dünya illa ki bir yerde patlak verecektir.Bu durum da insanları dünyanın mevcut düzeninden soğutacak ve dünyaya güvenmemesi gerektiğini öğretecektir. İşte insanın içinde yani fıtratında bulunan ahiret inancı duygusu ortaya buradan çıkmaktadır ; insanoğlunun dünyaya yeterince güvenememesi. İnsan içinde ahiret inancı duygusunu taşıdığı gibi adalet duygusunu da taşır. Aslında adalet ve ahiret inancı birbiri ile çok yakından alakalı şeylerdir. Kişi ahiret gününde artık her şeyin adaletli olacağına, yaratıcının adaletinde noksan veya gedik olmayacağına inanmıştır.
Dünyalık meselelerde bazı insanlar aralarında yaşanılan olaylardan sonra ‘ ahirete bıraktım’ ifadesini kullanırlar. Bu söylemden yola çıkarak ahiret inancının kritiğini yapacak olursak kişinin ahiretteki düzene, adalete ne kadar güvendiğini ve rahatlıkla sırtını yasladığını görebiliriz. Bu söylemde artık bu dünyanın adaletini ve düzenini boş vermişlik ve hakkı ahirete bırakma duygusu vardır. İnsanlar eğer ahiret inancına sahip olamazlarsa hayat iki misli kadar zorlaşacağından bu inanç insanın ruhunu mecburiyete itmektedir. Çünkü ahiret inancı olmayan biri bu dünyada kalmak için her şeyi yapacaktır ve ölmek istemeyecektir.
Bu yüzden ahiret inancı için sigorta benzetimi yapabiliriz. İnsan her ne kadar yitip tükense de ahiret inacına sahip olması sayesinde içini rahatlatabilir.