ÖZET
Hayatı Kısaca
9 Eylül 1869 yılında Arapgir’de dünyaya gelmiştir. Osmanlı İmparatorluğu Döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşamıştır. Kürt kökenlidir. Batıcılık akımının önde gelen isimlerindendir. II. Meşrutiyette düşünce yapısı oluşmasında etkisi büyüktür. Gizli cemiyet olan İttihad-ı Osmani Cemiyeti’nin kurucularından birisidir. İlk işçi ve kadın hakları savunucusu isimlerindendir. Eserleri ve çevirileriyle de ün kazanmıştır. 29 Kasım 1932 yılında hayata veda etmiştir.
Eserleri
Hiç (1890, şiir), Tulüat (1831, şiir), Türbe-i Masumiyet (1890, şiir), Ramazan Bahçeleri (1891, mensur), Fünun ve Felsefe (1897), Dimağ (1890), Fizyolacya-i Tefekkür, Asırların Panoraması (çeviri), Rubaiyat (çeviri), Dün ve Yarın (çeviri), Akl-ı Selim (çeviri).
==============================================================================================
UZUN
Abdullah Cevdet Hayatı Uzun
Diyarbakır birinci katiplerinden, Hacı Ömer Vasfi Efendi’nin oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Hozat ve Arapgir’de ilkokul eğitimini almıştır. Daha sonra ailesiyle birlikte Harput’a göç etmiştir. 1885 yılında Elazığ Askeri Rüşdiyesi’nden mezun olmuştur. 15 yaşında Kuleli Askeri Tıbbiye İdadisi’nde eğitim almaya başlamıştır ve 3 yılda buradaki eğitimini tamamlayarak Askeri Tıbbiye eğitimine devam etmiştir.
Tıbbiye eğitimi aldığı sıralarda okuldaki biyolojik materyalist eğilimlerden etkilenmiştir. Bu dönem okuduğu Kraft und Stoff adlı kitabı bu düşünceleri net bir dille anlatması için çevirmiştir. Çeviriyi yaptığı yıl Dimağ adlı beyin fonksiyonlarını anlatan eseri yayımlanmıştır. Sonraki yıl ise biyolojik materyalist düşüncesini filozofların düşünceleriyle bağdaştırdığı eserini yazmaya başlamıştır.
Felsefi fikirler ona göre sadece siyaset aracılığıyla aktarılabilir olmuştur. Bu sebeple siyasi hareketlerde yer alarak, İttihad-i Osmani Cemiyeti adlı bir örgüt kurmuştur. Bu örgüt sonraları İttihat ve Terakki Cemiyeti’ne dönüşmüştür. 1908 yılında devrime sebep olan örgütlerdendir ve 1918 yılına kadar devlette egemenliği ele geçirmişlerdir. II. Abdülhamit’e propaganda hazırlanmasında önde gelen isimlerdendir. Cevdet, bu siyasi hareketleri sebepleriyle birkaç kez tutuklanmıştır. Öğrenciliği sıralarında aynı zamanda edebiyatla ilgileniştir. Abdülhak Hamid’i kendine model olarak belirlemiştir ve şiirler yazmıştır. Tıp eğitimini 1894 yılında tamamlamıştır.
Okuldan sonra Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde göreve başlamıştır. Kolera salgını olduğu için Diyarbakır’a gönderilmiştir. Bu, İttihat ve Tarakki Cemiyeti’nin Diyarbakır ayağını da kurmasında sebep olmuştur. Bu görevde bulunurken Ziya Gökalp’in intihar girişiminde ilk yardımcı olan kişilerden olmuştur. Bu sayede örgüte girmesini de sağlamıştır.
1895 yılında siyasi hareketleri tehlikeli görülmüştür ve tutuklanmıştır. 4 ay sonra serbest kalmış ve Fizan’a sürüleceğini öğrenmiştir. Bu yüzden Fransa’ya kaçmıştır. Yurtdışında bir süre kaçarak yaşamı ve siyasi hareketlerine devam etmiştir. 1910 yılında İstanbul’a dönmüştür. Kendi matbaasını kurmuştur. 19 Kasım 1932 yılında kalp krizi sebebiyle hayata gözlerini kapatmıştır. Cenazesi sahipsiz kalmıştır. Namazının kılınmaması gerektiği söylenmiştir fakat Peyami Safa rica etmiştir ve namazını kıldırtmıştır. Merkezefendi Mezarlığı’na defnedilmiştir.
Edebi Kişiliği
Eserlerinde sanat kaygısı gütmemiştir. Daha çok bilgilendirmek, düşüncelerini paylaşmak ya da hitap etmek için yazmıştır. Özgürlük, vatan sevgisi temasını işlemiştir. Abdülhamit’e gönder olan şiirleri ağırlıkta olmuştur ve bu onun hürriyet düşmanı olarak anılmasına sebebiyet vermiştir.