8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Dünya genelinde her Mart ayının 8’i, Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmaktadır. Hayatımızda büyük bir öneme sahip olan kadınların ne kadar önemli ve değerli olduğu 8 Mart tarihinde herkesçe dillendirilir. Elbette ki kadınlar her dönem için çok değerli ve önemli varlıklardır. 8 Mart tarihi bunu dile getirmenin, çeşitli etkinlikler düzenlemenin ve kadının rolünü hatırlatmanın sadece bir vesilesidir.
Özellikle erkekler bilmelidir ki annelerimiz, kız kardeşlerimiz, eşlerimiz ve kız evlatlarımız da birer kadındır. Bunun bilincinde olan ve diğer kadınların da tıpkı kendi annesi, eşi, kızı veya kız kardeşi gibi olduğunu kavrayan bir erkek, kadınlara çok daha fazla önem vermelidir. Maalesef toplum içinde insanım diye gezen bazı mahluklar var ki kendi annesinin de bir kadın olduğunu unutup kadınlara karşı çeşitli söylemler veya fiiliyatlarda bulunmaktadır. Üzülerek söylemeliyiz ki dünyanın neredeyse hiçbir yerinde, kadına gereken değer ve önem verilmemektir. Maalesef kadına yeteri değeri vermeyen ülkelerden biri de bizim ülkemizdir. Atatürk ile beraber kadın haklarında büyük iyileşmeler sağlanmış olsa da, eskinin izleri günümüze kadar gelmiştir. İş yerinden tutun da evlere, sokaklara kadar, neredeyse her yerde kadınlar dışlanmakta, hor görülmektedir. Erkeklere verilen hakların çoğu kadınlardan esirgenmektedir. Örneğin erkek gezer; ama kızın gezmesi ayıptır; erkek sever; ama kızın sevmesi günahtır; erkek okumalı; ama kız evinde oturmalı, çocuk doğurmalı. Ev işlerini erkek değil, kız yapmalı. Hatta evdeki erkek çocuk bile kız çocuğundan çok değerlidir. Ev işleri kız çocuğuna yaptırılır; ama erkek çocuk ayaklarını uzatıp keyfine bakar. İşin trajikomik tarafı ise, buna sebep olanın çoğu defa bir annenin olmasıdır. Maalesef kadınlar zamanında ezilmiş, hor görülmüş ve çeşitli duyguları bastırılmış. Öyle ki bir çok kadın bile okumaması gerektiğini veya temizlik işlerinin sadece kızların yapması gerektiğine inanmaktadır. Bir baba, erkek çocuğunun bir kıza aşık olduğunu öğrendiğinde oğluyla gurur; kız çocuğunun bir erkeği sevdiğini öğrendiğinde ise utanç duyar. Beş parmağın beşi birdir derler söylemde; ama iş icraata gelince maalesef erkek hep bir adım öndedir.
Özellikle ülkemizde her sene onlarca kadın cinayeti işlenmesinin açıklanacak bir yanı yoktur. Vicdandan, akıldan, imandan yoksun bazı erkek müsveddeleri, kadına şiddet uygulayarak, onu döverek veya öldürerek erkeklik yaptığını düşünür. Oysa dünyanın en korkak, en aşağılık erkekleri, karısına veya herhangi bir kadına şiddet uygulayan erkeklerdir. Bu erkekler pısırık, tabansız ve haysiyetsiz erkeklerdir. Kişilikleri çok zayıftır. Sinirlerine hakim olamazlar. Allah’ın eşeklere de verdiği kuvveti kendilerinde görünce, ancak bir kadına el kaldırabilirler.